Mesajı Okuyun
Old 11-02-2014, 14:54   #15
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/22839
K. 2013/1069
T. 24.1.2013

• VEKALETNAMEDE FERAGAT YETKİSİ BULUNMAMASI ( Davacı Asil Tarafından Sunulan Dilekçede Protokol Dışındaki Hususlarda Davadan Vazgeçildiği Belirtildiği - Dosyaya Sunulan Protokol Gereğince Belirlenen Nafaka Miktarının Hüküm Altına Alınması Gerektiği )

• FERAGAT ( Vekaletnamede Feragat Yetkisi Bulunmaması - Davacı Asil Tarafından Sunulan Dilekçede Protokol Dışındaki Hususlarda Davadan Vazgeçildiği/Dosyaya Sunulan Protokol Gereğince Belirlenen Nafaka Miktarının Hüküm Altına Alınacağı )

• NAFAKA MİKTARI ( Dosyaya Sunulan Protokol Gereğince Belirlenen Nafaka Miktarının Hüküm Altına Alınması Gerekirken Feragat Sebebiyle Davanın Reddine Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

6100/m.307,309

ÖZET : Davacı vekilinin vekaletnamesinde açık bir feragat yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple davadan feragati geçerli değildir. Davacı asil tarafından sunulan dilekçede ise protokol dışındaki hususlarda davadan vazgeçildiği belirtilmiştir. Mahkemece dosyaya sunulan protokol gereğince belirlenen nafaka miktarının hüküm altına alınması gerekirken feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay kararı:

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının reşit olduğunu, üniversitede okuduğunu, herhangi bir gelirinin bulunmadığını, davalı babanın gelir düzeyinin iyi olduğunu belirterek, aylık 1.000 TL yardım nafakası takdir edilmesini istemiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının üzerine düşen yükümlülükleri imkanının elverdiği ölçüde yerine getirdiğini, bir de nafaka yükümlülüğü altına sokulmasının hakkaniyete aykırı düşeceğini, davacının annesinin maddi durumunun davalıya oranla çok daha iyi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davacı vekilinin 11.10.2012 tarihli, davacının 17.10.2012 tarihli dilekçeleriyle davadan feragat ettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. ( H.M.K.m.307 ) Davadan feragat eden davacı, bununla dava dilekçesinin talep sonucunda istemiş olduğu haktan ( talepten ) tamamen veya kısmen vazgeçer. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanıyla olur. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. ( H.M.K.m.309/2 ). Çünkü davacı, davadan feragat etmekle yalnız davasını geri almakla yetinmemekte, davaya konu yapmış olduğu haktan vazgeçmektedir.

Feragatin geçerliliği için, mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Mahkeme, sadece davacının feragat beyanının gerçekten feragat olup olmadığını ve kanunun öngördüğü şekilde yapılıp yapılmadığını araştırır. Mahkeme, davacının beyanının gerçekten feragat olduğunu ve kanunun öngördüğü şekilde yapıldığını tespit ederse, davanın feragat sebebiyle reddine karar verir.

Davacı vekilinin, davadan feragat edebilmesi için. vekaletnamesinde açık bir feragat yetkisinin bulunması gerekir. ( H.M.K.m.74 )

Somut olayda davacı vekili, davalıyla yapılan 9.10.2012 tarihli protokol başlıklı belgeyle birlikte davalı aleyhine açtıkları davadan vazgeçtiklerine dair dilekçesini dosyaya sunmuştur. Söz konusu belgede davalı, üniversite öğrencisi olan kızı davacıya okulunu bitirene kadar aylık 500 TL yardım nafakasını ödemeyi ve her yıl tüik tarafından yayınlanan üfe oranında artırılmasını kabul etmiştir. Davacı asil tarafından dosyaya sunulan 17.10.2012 havale tarihli dilekçede, dosyaya sunulan 9.10.2012 tarihli protokol dışındaki hususlarda davadan vazgeçtiğini belirtmiştir.

Davacı vekilinin vekaletnamesinde açık bir feragat yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple davadan feragati geçerli değildir. Davacı asil tarafından sunulan dilekçede ise protokol dışındaki hususlarda davadan vazgeçildiği belirtilmiştir. Mahkemece dosyaya sunulan protokol gereğince belirlenen nafaka miktarının hüküm altına alınması gerekirken feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı