Mesajı Okuyun
Old 16-12-2004, 23:07   #16
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Tarihin Yargılandığı Davalar

İnsanın insana yönelik haksız yaptırımlarını ya da uyguladığı şiddeti önleme ve insanca,hakça,bilimin tartışmasız kılavuzluğunda bir düzen kurma savaşımı,insanlığın adalet tarihini oluşturur.Adalet varsa,ancak o zaman insanlığın özlemleri ve beklentilerinin gerçekleşmesi özlem olmaktan çıkar.

Adaletin olmadığı yerde;önce en doğal ve vazgeçilmez olan yaşama hakkı tehlikeye girer ve güvencesiz kalır.Yaşama hakkının olmadığı yerde ise,hiç bir şey öncelikli değildir.Ya adalet adına yapılan adaletsizlikler?

Adil Giray Çelik;tarih boyunca adalet adına,insanın insana ya da halkların halklara yaptıklarının derin ayak izlerinin peşinde,insanlığın yürüyüp geçtiği bir yola ışık tutuyor.Aydınlanan yolda,bugünün okuruna bir kez daha yürüme olanağı veriyor.
Yolun başında Sokrates var.Bu yürüyüşte:Engizisyon Mahkemesi Yarglamaları,Fatih Sultan Mehmet'in Yargılanması,Mithat Paşa Davası,Dreyfus Davası,Dimitrov Davası,İstiklal Mahkemeleri,Lotus Gemisi Davası,Nürenberg Duruşmaları,Rosebergler,Yassıada Mahkemeleri,Deniz Gezmiş ve Arkadaşları ve onyedi yaşında ölüme mahkum edilip asılan genç:Erdal Eren çıkıyor karşımıza!Oysa bu topraklarda Fatih Sultan Mehmet'i divanda yargılarken,padişaha:"Adalet terazisinde rütbeler değil,haklar tartılır.Bunu böyle bilmek gerekir" diyen Baş Kadılar yetişmişken...Tarihi elbet insanlar yapar.Öyle ise tarihin yargılandığı davalar;aynı zamanda insanlığın kendini yargılaması değil midir?

Adil Giray Çelik'in yıllar süren bu titiz çalışması,ülkemizde bir ilki oluşturuyor.


Papirüs Yayınevi