Mesajı Okuyun
Old 30-11-2006, 00:28   #12
Av.Fahri ALİMOĞLU

 
Varsayılan ufuk çizgisi

"Ufkun gördüğün ile sınırlıdır" demiş birileri. Bir başkası da "zorlayan etkenler zekayı geliştirir" diye eklemiş.
Küçük yerin büyük adamı; bu da hayata bir yaklaşım elbette. Ama paylaşmak istediğim bi hikayem var seninle;
sanırım yıl 2001 yada 2002. Devlet memuru olan eşimin 1.dereceye inmesi nedeni ile yeşil pasaport alma hakkımız doğmuştu. Telefon ettim pasaport şubesine. Şunlar bunlar lazım dediler. aldık evrakları toparadık gittik emniyete. Pasaport şubesine verdik. Emniyet Müdürü yakın tanıdığımdı -küçük yer ne de olsa- kapıda karşılaştık. Nasıl gelirde uğramazsınız muhabettinden sonra odasına geçtik. Hayrola filan derken mevzuyu anlattık. Kahve söyledi bize ve pasaport şube müdürünü çağırttı. Bişiler konuşuldu. Adam gitti.Neyse bizim kahveler geldi. Bi fincan kahve bitmeden 10 dakika önce geip gitmiş olan pasaport şube müdürü yine geldi. Elinde pasaportlar vardı. Müdür beye bırakıp çıktı. Müdür bey pasaportları imzalayıp hayırlı olsun dedi ve bize uzattı.
İnanamadım. Toplamda 20 dakikayı bile bulmayan br süre de yeşil pasaport almıştık.
Küçük yerde yaşamak böyle bişi olmalı Ankara veya İstanbul da sabancı ya da milletvekili filan olmak lazım 20 dakiakda pasaport almak için diye düşündüm.
Tamam
Bu iyi birşeyde.
Kendimi hala iyi hissetmiyor olmamın nedeni MARTI'LARIN VE VAPURLARIN YOKLUĞU OLMASIN SAKIN....
EDİT: Boğulursan büyük denizde boğul pek mantıklı değil. Sonuç boğulma olduktan sonra denizde, gölde, hatta bir kova suda da ciğerlerine giren suyun miktarı aynıdır. Boş ver boğulmayı da, nerde yüzebilirsin sen ona bak:-))