Mesajı Okuyun
Old 26-02-2011, 14:11   #5
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/56
K. 2005/10785
T. 28.10.2005
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davalı Tarafından Takibe Konulan Çekten Dolayı Davacı Kooperatifin Borçlu Olmadığının Tespiti İstemi - Kooperatifin Çekle Bağlı Olduğu Sonucuna Varıldığı Takdirde Çekin Bedelsizliği İddiasının Davalı Son Hamile Karşı İleri Sürülüp Sürülemeyeceğinin Değerlendirilmesi Gereği )
• ÇEKİN BEDELSİZLİĞİ İDDİASI ( Kooperatifin Çekle Bağlı Olduğu Sonucuna Varıldığı Takdirde Son Hamile Karşı İleri Sürülüp Sürülemeyeceğinin Değerlendirilmesi Gereği - Davalı Tarafından Takibe Konulan Çekten Dolayı Davacı Kooperatifin Borçlu Olmadığının Tespiti İstemi )
• İLERİ TARİHLİ ÇEK KEŞİDE ETMEK ( Davalı Tarafından Takibe Konulan Çekten Dolayı Davacı Kooperatifin Borçlu Olmadığının Tespiti İstemi - Kooperatifin Çekle Bağlı Olduğu Sonucuna Varıldığı Takdirde Çekin Bedelsizliği İddiasının Davalı Son Hamile Karşı İleri Sürülüp Sürülemeyeceğinin Değerlendirilmesi Gereği )
6762/m.599,730/5
ÖZET : Dava, davalı tarafından takibe konulan çekten dolayı davacı kooperatifin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu hamiline çek kooperatifin unvanı üzerine atılı iki imza ile düzenlenmiş olup davalı tarafından bankaya ibraz edilmiştir.

Kooperatifin çekle bağlı olduğu sonucuna varıldığı takdirde, çekin bedelsizliği iddiasının davalı son hamile karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği hususunda inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre, davacı kooperatifin davaya konu çekten dolayı borçlu bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı F.E. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. S.K. ile davalı F.E. vekili Av. C.Ö.'nün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 13.01.2001 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda yönetim ve denetim kurullarının ibra edilmediğini, düzenlenen çeklerle kooperatifin zarara uğratıldığını, davalı F.E. tarafından takibe konulan 20.01.2001 tarih ve 11.100.000.000.-TL. miktarını havi çekin herhangi bir mal ve hizmet alımı karşılığı olmadığı ve kooperatife nakit girişi de sağlamadığını ileri sürerek, kooperatif yönünden çekin hükümsüzlüğüne, kooperatifin borçlu olmadığına, yapılan icra takibinin iptaline, % 40'dan az olmamak üzere icra tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı F.E. vekili müvekkiline kooperatif yetkilileri tarafından verilen çekin usulüne uygun olarak düzenlendiğini Kooperatif Başkanı H.S. ile Kooperatif 2. Başkanı İ.K. tarafından huzurda imzalanarak müvekkiline teslim edildiğini çekin hiçbir noksanı bulunmadığını, çekin mal ve hizmet karşılığı olmadığını kooperatif yönetimlerinin kendi aralarındaki ihtilafların müvekkilini ilgilendirmediğini ileri sürerek açılan davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, H.S. ve İ.K. aleyhine açılan bu dava, davacı tarafından atiye bırakıldığından bu davalılar hakkında esas bakımından karar verilmesine yer olmadığına, davalı F.E. hakkında açılan davanın ise, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre kabulüne, takibe konu çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı F.E. vekili temyiz edilmiştir.

Dava, davalı F.E. tarafından takibe konulan çekten dolayı davacı kooperatifin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Davaya konu çekin, kooperatifin unvanı üzerine atılı iki imza ile düzenlendiği, düzenlenme tarihinin 20.01.2001 olup, hamiline yazılı olduğu, F.E. tarafından 24.01.2001 tarihinde bankaya ibraz edildiği görülmüştür. Dosyada mevcut Ticaret Sicil Memurluğu'nun yazısına göre, 15.01.2000 tarihinden 13.01.2001 tarihine kadar olan dönemde H.S., Y.Ş. ve İ.K.'nın yetkili olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bu dönemde H.S.'nin 07.12.2001 tarihinde istifa ettiği, 11.12.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirildiği, kooperatifin 13.01.2001 tarihli olağan genel kurulu sonucu eski yönetim kurulu üyelerinin yerine yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiği ve bu hususun ticaret siciline tescil edilip 30.01.2001 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olunduğu, davaya konu çekin ise 13.01.2001 tarihinden sonra ancak ilan tarihinden önce 20.01.2001 tarihinde düzenlendiği ve çekte eski yöneticiler H.S. ve İ.K.'nin imzasının bulunduğu, yerel mahkemece tanzim tarihinde anılan şahısların kooperatif yönetiminde olmadığı gerekçesiyle davaya konu çekten dolayı kooperatifin sorumlu olmadığına karar verildiği görülmüştür. Davalı F.E. vekili çekin 20.01.2001 tarihinde değil, daha önceki bir tarih olan 15.11.2000 ( veya Ekim 2000 ) tarihinde verildiğini, kooperatifteki yönetim değişikliklerini bilmelerinin mümkün olmadığını ileri sürdüğüne göre, mahkemece davalı F.E. vekilinin davaya konu çekin ileri tarihli olarak düzenlendiği yönündeki savunması üzerinde durulması, gösterilecek delillerin toplanması ve sonucuna göre çekin ileri tarihli düzenlenip düzenlenmediği, düzenleme tarihi itibariyle çekte imzası bulunanların kooperatif tüzel kişiliğini temsile yetkili olup olmadıkları, tescil ve ilan edilen yetki değişikliğinin davalı tarafından bilinmesinin mümkün olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

Buna göre yapılacak inceleme ve değerlendirme sonrasında kooperatifin çekle bağlı olduğu sonucuna varıldığı takdirde, TTK'nın 730/5'inci maddesi yollaması ile aynı yasanın 599. maddesindeki düzenlemeye göre çekin bedelsizliği iddiasının davalı son hamile karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği hususunda inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre, davacı kooperatifin davaya konu çekten dolayı borçlu bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediğinden, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı F.E. yararına bozulmasına karar verildi.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı F.E. yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 400,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.