Mesajı Okuyun
Old 01-05-2007, 15:57   #24
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Murat Sadioğlu
Az önce hatırladım:

Yukarıda,Sn.meslekdaşımız Av.Suat Ergin'in,3 nolu mesajı ile taşıdığı,
Yargıtay 16.Hukuk Dairesinin 23.03.2004 tarih ve 2004/862-4654 sayılı kararı,olayın uygulamadaki yorumunu ortaya koymuştur.
Bu vesile ile Sn.Ergine teşekkürler.

Selam,

"İcra Müdürü'nün huzurunda düzenlenmeyen ve İcra Müdürü'nün imza ve onayını içermeyen taahhüd hukuken geçersiz olduğu gibi, ödenmesi gerekli toplam borç miktarının tüm fer'ileri ile birlikte belirlenip gösterilmemiş olması nedeniyle de taahhüd geçersizdir. Bu nedenle atılı suçun oluşmayacağının gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması isabetsiz bulunduğundan..."

Yargıtay kararında belirtilen kıstaslar zaten uzun zamandır bilinen ve uygulanan kıstaslar. Kıstası dikkatli okuduğumuzda "icra dairesinde imzalanma" şartı ile birlikte "haciz anında imzalanmamış" olma şartının bulunmadığı, Yargıtay'ın aradığı ölçütün sadece icra memuru tarafından resmiyet verilmesi ile birlikte tahhütte bulunulan borç miktarının açıkça belirtilmesi, taksit belirlenmişse her taksitte ne meblağ ödeneceğinin dahi açıkça gösterilmesinin gerekli olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır.

Başka yönden bakalım; devletin cebri icra gücü verdiği memuru sadece dairede mi bu güce sahip? Daire dışına çıkınca devlet yetkisini elinden almadığına göre, imzaladığı metni geçersiz saymanın hukuki gerekçesi nedir?

Saygılar.