Mesajı Okuyun
Old 28-03-2007, 13:58   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın ebrus olması gereken bakımından yorumunuz çok güzel. Müvekkil aleyhine açılmış davada bile (Ödediğini iddia etse de) ücret sözleşmesini ve miktarı kabul etmiştir. Bence Avukatlık Yasasında bu husus gözden kaçırılmıştır. Mevcut duruma ve Yargıtay kararlarına göre durumu inceleyecek olursak:

Alıntı:
Madde 164.- (Değişik madde ve başlığı: 4667 - 2.5.2001 / m.77)
...
Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. (Değişik 4. cümle: 5043 - 13.1.2004 / m.5 - Yürürlük m.8) Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.

Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.

Koyulaştırdığım bölüm ve aşağıdaki karara göre mahkeme aleyhinize karar verecektir.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/125
K. 1997/1643
T. 4.3.1997
• AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ ( Yazılı Yapılmaması )
• AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ UYGULANMASI
• YAZILI YAPILMAYAN AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ
1136/m.163
ÖZET : Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda davacının hak kazandığı vekalet ücreti miktarının avukatlık asgari ücret tarifesi hükümlerine göre belirlenmesi gerekir.

DAVA: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR: Davacı avukat, davalının vekili sıfatıyla tahliye ve kira tespiti davaları açarak aldığı ilamları icra takibine koyduğunu, 12.000.000 TL. vekalet ücreti ödenmesi konusunda davalı ile anlaştıklarını, icra dosyalarında tahsil edildiği paraları vekalet ücreti ve yaptığı masrafların toplamından mahsup ettiğinde davalıdan 696.600 TL. alacağı bulunduğu halde, davalının Cumhuriyet savcılığına şikayet dilekçesi verip icra dosyalarında tahsil edilen paraların kendisine ödenmediği iddiasıyla hakkında kamu davası açılmasına neden olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

"Davalı, yazılı ücret sözleşmesi bulunmaması nedeniyle davacının ancak tarifeye göre ücret isteyebileceğini bu durumda davacıdan en az 11.105.000 TL. alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamakla birlikte, davalının Cumhuriyet Savcılığına verdiği şikayet dilekçesinde kararlaştırılan ücret miktarını 10.000.000 TL. olarak bildirilmiş olması nedeniyle bu beyanıyla bağlı bulunduğu kabul edilmek suretiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2.Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda davacının hak kazandığı vekalet ücreti miktarının avukatlık asgari ücret tarifesi hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Avukatlık Kanunu`nun 163 maddesinin son fıkrası hükmüne göre şifahi anlaşmaya dayalı olarak vekalet ücreti talep edilemez. Davalının Cumhuriyet Savcılığına verdiği 4.1.1995 günlü şikayet dilekçesinde şifahen kararlaştırılan ücret miktarı 10.000.000 TL. olarak bildirilmiş olması anılan yasa hükmü karşısında hukuki değere ve bağlayıcılığa sahip değildir. Hal böyle olunca, davacının vekil sıfatıyla gördüğü işlerden dolayı hangi miktarda ücrete hak kazandığı saptanmalı, yine bu görevleri sırasında davalı müvekkili adına yaptığı masraflar belirlenmeli, davalının ödediği ücret miktarı ile icra dosyalarından tahsil edilen para miktarları da gözönünde tutulmalı ve sonuçta tarafların birbirlerine olan alacak ve borç miktarı tespit edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yasanın açık ve buyurucu hükmü gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 4.3.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Saygılarımla