Mesajı Okuyun
Old 08-07-2010, 13:43   #4
kapbana

 
Varsayılan küçük bir düzeltme ve katkı...

Ben de aynı konuyu araştırırken Sn. Sailor'ın yargıtay kararını hatalı aktardığını farkettim.

Faydalı olabileceğini düşündüğüm bu kararı ekliyorum.

Herkese iyi çalışmalar.

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/8950
Karar: 2004/5704
Karar Tarihi: 17.05.2004
MENF
İ TESPİT DAVASI - İCRA TAKİBİNE İTİRAZ -İMZA İNKARI
ÖZET : Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında ( takipten sonra ) borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. ( İİK.nun 72/1 ) Bu anlamda, borçlunun alacaklının takip konusu yaptığı senedin sahte olduğunun tesbiti için açtığı dava İİK.nun 72. maddesinde yer alan bir menfi tesbit davasıdır. Diğer yandan ödeme emrine itiraz etmemiş ( ve bu nedenle hakkındaki takip kesinleşmiş ) olan borçlu da; borçlu olmadığının tesbiti için menfi tesbit davası açabilir. Bir başka anlatımla icra takibine borçlunun itiraz etmemesi suretiyle icra takibinin kesinleşmesi menfi tesbit davasının açılmasına engel teşkil etmez.
Bu durumda mahkemece, davacının sahtecilik iddiasına yönelik delilleri toplanıp HUMK.nun 308 ve devamı maddeleri uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi bozmayı gerektirir.
 
(2004 S.K.m.72)
Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkili aleyhinde davalı tarafından İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2001/25892 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin dayanağı bonodaki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, iddianın asılsız olduğunu takibin kesinleştiğini ve 1, 5 yıl sonra dava açılmasının tahsilatı geciktirmeye yönelik olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıya ödeme emrinin usulüne uygun olarak yapıldığı ve davacının 5 gün içinde ödeme emrine itiraz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında ( takipten sonra ) borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. ( İİK.nun 72/1 ) Bu anlamda, borçlunun alacaklının takip konusu yaptığı senedin sahte olduğunun tespiti için açtığı dava İİK.nun 72. maddesinde yer alan bir menfi tespit davasıdır.
Diğer yandan ödeme emrine itiraz etmemiş ( ve bu nedenle hakkındaki takip kesinleşmiş ) olan borçlu da; borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. Bir başka anlatımla icra takibine borçlunun itiraz etmemesi suretiyle icra takibinin kesinleşmesi menfi tespit davasının açılmasına engel teşkil etmez.
Bu durumda mahkemece, davacının sahtecilik iddiasına yönelik delilleri toplanıp HUMK.nun 308 ve devamı maddeleri uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.5.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları