Mesajı Okuyun
Old 17-04-2012, 19:29   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

Alıntı:
bir evim h.da olup aile konutu olup, diğeri ise a.da üniversitede hukuk eğitimi gören kızımın yurt yerine evde kalması için 5 yıllığına tüketici kredisi çektiğim ve ödemeleri de benim yaptığım aile konutuda her ne kadar 2006 yılında alınmış olsada benim bekarken evimolup o evi satarak 1995 yılında başka bir evi satın aldım bunuda satarak, alacağım evin parasını karşılamadığı için bankadan 10 yıllığına ev kredisi çekerek ve ev bankaya ipotekli olup 6 yıldır da kredi borcunu ödüyorum,

Aile konutu olan ev, sizin şahsi malınız sayılan değer + üzerine eklenen değer + kredi ile çekilen miktarla alınmış durumda. O halde eşinizin kredi miktarı kadar tasfiye payı alacağı bulunmaktadır. 1995 yılında alınan ev için eşinizin katkısı varsa bunu da değer artış payı olarak isteme hakkı vardır. Evin şahsi mallarınızın satımı ile alındığını kanıtlamalısınız. Her tür delilden yararlanabilirsiniz.

Diğer ev yine kredi ile alındığından eşinizin yarı değer üzerinde tasfiye payı alacağı bulunmaktadır.

Eşiniz tasfiyeden kaynaklanan bu alacak hakları için dava açmak zorundadır. Açılan dava ancak boşanmanın kesinleşmesi ile karara bağlanabilecektir.

Alıntı:
eşimin maaşı 2.000.- tl bemin maaaşım ise 7.000.- tl bu durumuda size iki soru sormak iistorum

Tasfiye payı alacağının hesabında eşlerin kazançlarının ne olduğunun önemi yoktur.
Alıntı:
gerçi geçen yıl yargıtayı çalışan bayanın %70 tasarruf %30 eve katkı gibi birkararı vardı ama bizdede emsal teşkil edebilirmi

Bu sadece 1995 yılında hem şahsi malınız hem de üzerine yapılan bir katkı varsı bu katkıların değer artış payı alacağının tespiti için oranlanmasında kazançlarınızın miktarı önem arzedecektir.
Alıntı:
yasada zinadan dolayı eşim belgelerle kusurlu olduğu için yasa hakime yetk vermiş kusur oranında azaltabilir veya hiç vermez diyor ama tamamen hakimin insiyatifinde yani iki dudağının arasında
Burada kanunun lafzı açıkça Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde, kusurlu eşin artık değer üzerindeki hakkını hakkaniyete uygun olarak azaltma veya kaldırma hakkına sahiptir. Şiddetli geçimsizlik hukuki sebebi ile açılan bir davada bu hükmün uygulanmaması gerekir.

Alıntı:
ikinci sorum 3.şahsa yani kadına manevi tazmiat davası ile ilgili

Ayrıca konu ile ilgili tartışmalar için bakınız:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=54618&highlight=evli+erkekle

Dava açmaya karar vermeniz halinde avukatınızdan doğrudan destek almaya devam etmenizi öneririm.

Kahdem'e gösterdiğiniz ilgi için teşekkürler.

Saygılar.