Mesajı Okuyun
Old 21-05-2012, 10:54   #2
uye8490

 
Varsayılan

Sayın katılımcı;

Türk Medeni Kanunu'nun 364. maddesine göre ,herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoy(anne,baba,büyükanne,büyükbaba)altsoy (çocuklar ve torunlar) ve kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.

Annenizin küçükken sizinle ilgilenmemiş olması, ona karşı olan nafaka yükümlülüğünüzü ortadan kaldırmaz.Anneniz,size karşı nafaka davası açabilir.Ancak yasaya göre ,nafakanın nafaka borçlularından bir veya bir kaçından istenmesi hakkaniyete aykırı ise, hakim bir tarafın nafaka yükümlüğünü azaltabilir veya tamamen kaldırabilir.Bu durumda size ve kardeşinize karşı açılacak nafaka davasında hakim ,ikinizden birinin nafaka yükümlülüğünün kaldırılmasına karar verebilir.

Şunu da belirtmek gerekir ki ,yasada, nafaka yükümlülüğü nafaka yükümlüsünün "refah içerisinde bulunması" şartına bağlanmıştır. Olası bir nafaka davasında sizin "refah içerisinde bulunma" şartını taşıyıp taşımadığınız ,mahkemenin kendi yapacağı sosyal ve ekononomik durum araştırmaları ve tabiidir ki sizin sunacağınız delillerle tespit edilecektir.Bunun için size veya kardeşinize karşı açılacak bir davada bir avukatın hukuki yardımından yararlanmanız lehinize olur.

Ekte sunduğum Yargıtay kararında, üstsoyun altsoya karşı yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmasının ,nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağına karar verilmiştir.

Alıntı:


Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2007/19271 E., 2008/860 K.

BBuna karşılık, uygulamada altsoyun yardım nafakası yükümlüğüne daha fazla önem verilmiş, annenin nafaka yükümlüsü karşısında çocukluğunda görevlerini yapmaması, oğlunu küçük yaşta ona buna terk etmesi, oğlunu başkalarına bırakması, büyüyüp iş sahibi olana kadar onunla ilgilenmemesinin, ananın nafaka hakkını ıskat etmeyeceği kabul edilmiştir (Y.2.HD. 25.12.1947-7584-6786).

Davacı 70 yaşlarında, nafaka yükümlüsü oğul refah içerisindedir. Aile bağları babanın kusuru ile zayıflamıştır. Ne var ki, MK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı, bu koşullarda davalı oğlun nafaka yükümlüğünü ortadan kaldıran bir neden olarak kabul edilmemelidir. Oğlun yardıma muhtaç duruma gelmiş olan babasına karşı asgari yaşama giderlerini karşılama borcu, dürüsttük kuralı gereği ortadan kaldırılamaz. Aksini gerektirir. Zira altsoyun (oğlun) üstsoya (babaya) karşı yardım yükümlülüğü ile üstsoyun altsoya karşı olan yardım yükümlülüğünün ahlaki, geleneksel ve toplumsal nedenleri farklıdır. MK m. 364 bu şekilde yorumlanmalıdır.

Mahkemece yapılacak yargılamaya göre, davacı babanın yardıma muhtaç olduğu, yoksul olduğu (MK m. 364) saptandığı takdirde, MK m. 365 uyarınca “davacının geçinmesi için gerekli” yardım nafakasına hükmedilmelidir.

Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz haranın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.