Mesajı Okuyun
Old 29-11-2006, 09:21   #6
cLaW

 
Varsayılan

Yaşam seçilmeden verilen ama yaşantı tercihlerdir.İlk tercihimiz çarkta bir dişlimiyiz yoksa çarkın ta kendisimiyiz?(ya biz gerçeğiz herşey yalan,ya herşey gerçek biz yalanız)
Acı/sevinç kavramları ise bilinçle alakalı.Bilmek adına yapıyoruz çoğu şeyi ama bildiklerimiz bir yerden sonra acı veriyor bize.Örneğin:Tatil yapmış birisi yapmak istediği zaman yapamazasa acı duyar ama tatil yapmamış birisi bu acıyı duyamaz..
Yaşamın özündeki kavram yalnızlıksa da yaşantımızın özündeki kavram ilişkidir,yaşantımızın(ben merkezli bilinçli tercihlerimizle seçtiğimiz olan) tüm ipleri elimizdedir ki insanlara kimlikler veririz.Tanıdık,arkadaş,dost,sevgili,eş,vs..Ve bu kişilere verdiğimiz kimliklere göre davranırız,hayatımızda buna göre yer edinirler -mut kaynağı olurlar.Siz seçersiniz hayatınıza girecek ya da çıkacak insanları ama ne yazıkki başınıza bir olay geldiğinde(ihanet! ya da acı verici bir olay) kendinizi değilde kimlik verdiğiniz insanı suçlarsınız.Peki ya siz o insana arkadaşım,eşim,dostum demeseydiniz yine de aynı acıyı verebilecekmiydi?Trafik ışıklarında dururken karşıdan karşıya geçen bir yayaya bir aracın çarptığını düşünün,ilk ihtimalde tanımadığınız birisi olsun,ikinci ihtimalde çok sevdiğinizi söylediğiniz birisi,duyacağım acı aynı olur diyebilen birisi varmı???
Bu kadar ben merkezli yaşarken yaptığı en büyük hata öğretilmişleri yaşamaya çalışmaktır,başkalarının doğrularını yaşatmaya çalışmaktır,koymadığı kurallara uymaktır..En basit fizik kuramıdır oysa:doğru sonsuzdur..Başkaları size yakamoz denize vuran ayışığıdır der oysa yakamozun ayışığı ile alakası yoktur,ay olmayan gecelerde deniz yüzeyinde balık pullarının parlamasıdır..Belki o onun inandığı,inanmak istediği,olmasını arzu ettiği doğrudur diye 2 atp harcayıp düşünmeyiz.Başkalarının doğrularına göre yaşamak o kadar kuşatmıştır ki bizi ilişkilerimizde bile ''ne ayıp(kime göre ayıp??)'',''ne derler(kimler??)'',''nasıl açıklarım(kime??)'' gelgitlerinde yokolur ben kavramımız.Doya doya yaşayamadığımız yaşantımızda ben diyemeden ölürüz...Başkaların kimlikleri siz veriyorken bu ikilemler niye?Ne düşündüklerimi önemli yoksa neyle mutlu olacağınızmı ya da neyi yaptığınız/yaşadığınız mı?
Sonuçta yaşantınız yaptığınız seçimlerin toplamı olarak karşımıza çıkar.Siz kendinizi mutlu etmezseniz sizi kimse mutlu edemez çünkü yalnızsınız,ilişkilerinizle örtmeye çalıştığımız büyük,derin,anlaşılmaz,paylaşılmaz,düşünmeye bile korkulabilen bir yalnızlık..
Bir yazarın söylediği gibi:Sende yalnızsan benim gibi,biz ikimizde yalnızsak işte bu durumda iki kişilik bir yalnızlık olmazmı bizimkisi??
Saygılarımla