Mesajı Okuyun
Old 15-12-2008, 12:02   #16
MKG

 
Varsayılan Müd

5345 sayılı kanunla Yasa Koyucu; Gelir İdaresi Başkanlığının taşra teşkilatının vergi dairesi başkanlıklarından oluşmasını, vergi mükellefleri hakkındaki tarh, tahakkuk, tahsil ve benzeri vergisel işlemlerin bu birimlerce yapılmasını öngörmektedir. Ancak bu yapısal dönüşümün kısa vadede gerçekleşmeyeceği öngörüldüğünden, kamu görev ve hizmetlerinde aksama olmaması için kanuna geçiş hükümleri dercedilmiştir. Geçici 5’inci madde de bu geçiş hükümlerinden biridir ve kanunla öngörülen yapının tekemmülüne kadar vergi dairesi müdürlüklerinin görev, yetki ve sorumluluklarının bu madde hükmü gereği devam edeceği belirtilmiştir. 5345 sayılı kanunun Geçici 5’inci maddesinde şu ifadeler yer almaktadır:

“Kurulacak vergi dairesi başkanlıklarının faaliyete geçmesiyle birlikte vergi dairesi müdürlükleri ile gelir müdürlükleri ilgili vergi dairesi başkanlığına bağlanmış; defterdarlıklara ve gelirler bölge müdürlüklerine bağlı vergi denetmen ve yardımcıları ise ilgili vergi dairesi başkanlıklarına atanmış sayılır. Mal müdürlükleri bünyesinde bulunan bağlı vergi daireleri ise vergi dairesi başkanlığı birimi haline dönüştürülünceye kadar defterdarlıklara bağlı olarak faaliyetlerine devam ederler. Buralarda çalışan Başkanlık personeli fiilen görev yaptıkları bu birimlerde görevlendirilmiş sayılır. Vergi dairesi başkanlıklarına bağlanan birimler ile defterdarlıklar ve gelirler bölge müdürlükleri bünyesinde faaliyetine devam eden birimler açısından 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin bu Kanunla kaldırılan ek 8, 9, 10, 13, 14, 15 ve 16 ncı maddeleri ile ek 11 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerinin yürürlüğü ve anılan maddelerde yer alan görev, yetki ve sorumlulukların kullanılması bu birimlerin tüm iş ve işlemlerinin sona erdirilmesine kadar devam eder.”

Geçici 5’inci maddeye göre Vergi Dairesi Başkanlıklarına bağlanan vergi dairesi müdürlükleri açısından geçerli olan 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin “Vergi Daireleri” başlıklı Ek 14. Maddesi’ne aşağıda yer verilmiştir:

“Vergi daireleri, vergi kanunları ve özel kanunlar ile bu kanunlara dayanılarak Bakanlıkça belli edilen kamu gelirleriyle ilgili mükellefi tespit, tarh, tahakkuk, tecil, tahsil, terkin, ödeme, iade ve muhasebe işlemlerini; bu işlemlere ilişkin olarak vergi dairesi veya mükelleflerce yaratılan ihtilaflarla ilgili yargı mercii nezdinde Hazineyi temsilen dilek ve savunmalarda bulunulması, gerektiğinde temyiz ve tashihi karar talebinde bulunulması ve yargı kararlarının uygulanması işlemlerini yürütür…”

07.09.2005 tarihinde yayımlanan Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş Ve Görev Yönetmeliği’nin Geçici 3. maddesinde: “Bu Yönetmelikte öngörülen vergilendirme, muhasebe, tahsilât grup müdürlükleri veya bu fonksiyonları haiz daha az sayıda grup müdürlüğü kuruluncaya kadar vergi dairesi başkanlığının, Vergi Usul Kanununa göre “Vergi Dairesi”, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre de “Tahsil Dairesi” sıfatı bulunmaz.” ifadelerine yer verilerek Başkanlık kurulan yerlerde öngörülen teşkilatın tekemmülüne kadar “Vergi Dairesi” ve “Tahsil Dairesi” sıfatını haiz birimlerin bu başkanlıklara bağlı olan vergi dairesi müdürlükleri olduğu belirtilmiştir.

Konu ile ilgili 371 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; Vergi Usul Kanununun 4. maddesinde işaret edilen ‘vergi dairesi’nin yetki ve görevlerini haiz olarak faaliyete geçen tek vergi dairesi başkanlığının Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı olduğu belirtilmiştir.

Danıştay 7. Daire'nin kararına dayanak aldığı 24. madde Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı dışındaki başkanlıklar açısından askıdadır. Zaten bu maddede sayılan işlemler vergi dairesi müdürlüklerince ve onların imzasıyla tekemmül etmektedir.

Konunun 7. Daire'nin 5345/Geçici 5. maddeyi yanlış(daha doğrusu eksik) yorumlamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Nitekim diğer dairelerin kararları aksi yöndedir.