Sn. Habibe Yılmaz Kayar

Öncelikle sorunumla ilgili görüslerinizi benimle paylastıgınız icin
tessekkür ederim. Yalnız "santaj" sözcügünü kabul edemem.
Sizlerin mesleginiz geregi bu tür durumlarla cok sık karsılastıgınızı tahmin ediyorum. Biliyorsunuzki bizim toplumumuzda erkek aldatır ama kadın aldatamaz gibi bir düsünce yaygın. Eger bende bu kadar dar düsünceli birisi olsaydım bu kadar iyi niyetli olmaz. Gazete mansetlerinde her gün cok sık rastladıgımız aile facialarından birini daha görürdünüz. Ben esimin beni aldattıgını ve bir cok kez iliskiye girdigini itiraf etmesinden sonra dahi kendisine bir tokat atmıs insan degilim. Üstelik esimin ailesinin ve kendi ailemin mahcubiyet, utanc ve eziklik icinde yasamaması icin ve cevrelerine rezil olmamaları icin cok sevdigim esimin beni aldatmasını bir sır olarak icimde saklıyorum. Ve bu yüzdende bosanma davasını anlasmalı olarak acmak istedim. Kötü niyetli birisi olsam santaj yapmama gerek yok. Elimdeki bir kac delil ile direkt olarak "zina" davası acardım. Benim cocugumun velayetini isteme nedenime gelince kocasını baska biriyle defalarca iliskiye girerek aldatan ve bunu yaparken bu olayın ögrenildiginde cocugunun geleceginin ne kadar olumsuz olacagını düsünmeyen bir annenin bosandıktan sonra aynı seye devam etmeyecegini kim garanti edebilir. Tabiki her zaman oldugu gibi yine son kararı verecek olan yüce adalettir.