Mesajı Okuyun
Old 07-04-2007, 17:39   #13
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

12 yaşında evlendirilip, 20 yaşında öldürülen bir kadının hikayesi.

12-20 yaş aralığında yaşadıkları "her ne olursa olsun", öldürülenin masum olmadığından söz etmek mümkün mü?

Masumiyet tartışması yapılabilir mi? Konu her ne ise, 12 yaşında evli bir kadına dönüşen küçük bir kız çocuğu ne yaşadıklarından ve ne de yaşattıklarından sorumlu olamaz. Eğer yanlış varsa, bu da içinde yaşadığı ortamdakilerin, onu büyütüp yetiştirenlerin yanlışı olabilir ancak. 12 yaşındaki bir çocuk eş, sanık vekilinin isabetle söylediği yegane sözdeki gibidir:

"Kafesteki kuş"



"Kafesteki kuşu vurdum/k, çünkü o benim/bizim hükümranlık sahamda,benim kafesimdeydi ve ben ötüşünü hiç beğenmedim"

demek gibi...


*


Savunma sınırları aşılmış mıdır tartışmasına gelince. Adam öldürmenin birlikte değil, tek bir kişi tarafından gerçekleştirildiği savunması çerçevesinde ilk kısımlardaki mecaza katılmamak mümkün değil. Ancak öldürülenin masum olmadığı savunması ve akabinde bu nedenle tahliye isteminin , Allah aşkı gibi tanımlarının , dünyanın -her yerinde şimdi dillerinin bir yere dek dönebildiği için tümüyle açıklayamadıkları- durumların varlığı iddiası, TCK.m.130/1 de düzenlenen suçu anımsattı.


Alıntı:
Madde 130 - (1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.

(2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.


Ve iddia ve savunma dokunulmazlığı:


Alıntı:
Madde 128 - (1) Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir.



Müdahil avukatı olsaydım, öncelikle ölenin neden masum olmadığının GERÇEK ve SOMUT vakıalarla açıklatılmasını ister, soyut ve hakaretamiz isnadlarla ilgili olarak suç duyurusunda bulunur ve UYUŞMAZLIKLA BAĞLANTI kavramını da Mahkemenin takdirine bırakırdım. (Masum olmayan öldürülebilir mi?)

Saygılarımla...