Mesajı Okuyun
Old 24-04-2006, 13:50   #4
Gamze Dülger

 
Mutlu

Sayın Üyeler,

Aşağıda yeni tarihli bir karar var.
Bu arada hangi konuda istikrarlı uygulama görülmedğini pek anlayamadım.
Benim bildiğim yaklaşık on yıldır istikrarlı bir şekilde yabancı para borcuna sözleşme yok ise 3095 sayılı kanun hükümlerine göre faiz uygulanıyor.Bu oranları görmek isteyen meslektaşlarımının www.tcmb.gov.tr/kurlar adresinden 1996-2006 tarihli döviz kurlarına ulaşabilirler.
Bu sayfadaki oranların sol kenarındaki oranlar devlet bankalarının o mevduat türüne uyguladığı en düşük faiz-sağ bölümdekiler ise devlet-özel bankaların o para türüne uyguladıkları en yüksek faiz türüdür.
Yine de faizin net rakamı hiç bir yanılsama olmadan öğrenilmek isteniyorsa aynı adrese bilgi edinme kapsamında yapılan mail başvurularına üç gün içinde elektronik olarak imzalanmış cevaplar verilmektedir. Saygılar
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/1975

K. 2004/11432

T. 23.11.2004

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Liman Sahasına Tahliye Edilen Emtiaya Ait Tahakkuk Ettirilen Ardiye Ücretinin Tahsili için Başlatılan İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )

• GEREKÇE İLE HÜKÜM ARASINDA FARKLILIK ( Gerekçe Kısmında Davacının Talep Etme Hakkı Bulunduğu Belirtilen Miktar ile Kabulüne Karar Verilen Miktar Arasında Fark Yaratılarak Hüküm Kurulamaması )

• YABANCI PARA BORCU (Uygulanacak Faizin Devlet Bankalarının O yabancı Para ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

• TEMERRÜT FAİZİ (yabancı Para Borcunda Devlet Bankalarının O yabancı Para ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

• ARDİYE ÜCRETİ (yabancı Para Cinsinden Tespit Olunan alacağa uygulanacak Faizin Devlet Bankalarının O yabancıPara ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

818/m. 83

3095/m. 4

2004/m. 67

1086/m. 388


ÖZET : Davada hüküm altına alınan kısım için 3095 s. Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/A maddesine göre sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı halde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının oyabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacak olmasına göre bu faiz oranının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.10.2003 tarih ve 2002/258-2003/1147 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deyiş Cesur tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin işleticisi olduğu limana tahliye edilen emtianın liman sahasından teslim alınmadığını, liman sahasında kaldığı sürece ardiye ücret tarifesi gereğince tahakkuk ettirilen ardiye ücretini ve buna bağlı hizmet ücretini malların alıcısının ödemesi gerektiğini, davalı şirketin toplam 5.275 USD fatura bedelini ödemediğini yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin gönderenin acentası olup aleyhine doğrudan dava açılamayacağını, taşıma konusu malların ithalat izni alınamaması nedeniyle alıcısı tarafından teslim alınmayıp terk edildiğini, ana konşimentoda müvekkilinin acenta olduğunun açıkça görüldüğünü, ara konşimentoda alıcı olarak gösterilmesinin acenta faaliyetinin gerçekleştirilmesine yönelik olduğunu, davacının altı ay bekledikten sonra yasal rehin hakkını kullanmaksızın alacağını alamadığını ve konteyneri tahliye etmediğini savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece davacıya ait liman sahasına indirilen malların asıl alıcısının S Sağlık Sistemleri olup düzenlenen konşimentoya göre davalının da bu malların alıcı acentası olduğu, ardiye ücretinden sorumlu olacağı, bilirkişi raporuna göre 5235 USD talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle 5.275 USD alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %11 faiz ile BK.nun 83 ncü maddesi gereğince fiili ödeme günündeki kur karşılığı Türk Lirası üzerinden tahsili için itirazın kısmen iptaline, hükmedilen miktarın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, liman sahasına tahliye edilen emtiaya ait ardiye ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, kararın gerekçesinde, bilirkişi raporuna göre davacının 5.235 USD talep etme hakkı bulunduğu belirtilmekle birlikte 5.275 USD üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. HUMK 388/5. maddesi gereğince, gerekçe hükmün dayandığı hukuk kurallarının ve nedenlerinin açıklandığı bölüm olup, kararın denetimi de gerekçe ile olanaklıdır.Taraflar da gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bu nedenle mümeyyiz davalının aleyhine olacak ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Öte yandan kabule göre de 5.275 USD'a takip tarihinden itibaren yıllık %11 temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmiş ise de 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/A maddesine göre sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı halde,yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacak olmasına göre bu faiz oranının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda ( 1 ) ve ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.