Mesajı Okuyun
Old 08-03-2010, 23:44   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2005/21-4
Karar: 2005/50
Karar Tarihi: 09.02.2005

ÖZET: İcra dosyasına göre mahsul satılarak paraya çevrilmiş, satış bedeli de alacaklıya ödenmiştir. Bu durumda davanın konusu satış bedeline dönüşmüştür. Öyleyse davanın satış bedeli üzerinden kabulü ile bu bedelin alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 96, 97)

Dava: Taraflar arasındaki "istihkak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 3.İcra Hakimliği'nce davanın reddine dair verilen 9.4.2003 gün ve 2002/2183 Esas, 2003/1242 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 20.10.2003 gün ve 2003/5963-8174 sayılı ilamı ile,

(...Uyuşmazlık, 3.kişilerin İİK.'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasıdır.

Haciz, dava dışı O…. Ç…… isimli şahsın maliki olduğu tarlada ve bu şahsın huzuru ile gerçekleştirilmiştir. Davacı 3.kişiler haciz yapılan tarlayı mal sahibinden kiraladıklarını, haczedilen karpuz mahsulünü de kendilerinin yetiştirdiğini ileri sürmüşlerdir.

Dosyaya sunulan kira sözleşmesi, sözleşmeyi doğrulayan ve tamamlayan tanık anlatımları ile mahsulün davacılara ait olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi usul ve yasaya aykırıdır.

Ancak, icra dosyasına göre mahsul satılarak paraya çevrilmiş, satış bedeli de alacaklıya ödenmiştir. Bu durumda davanın konusu satış bedeline dönüşmüştür. (İİK. Md.97/10)

Öyleyse davanın satış bedeli üzerinden kabulü ile bu bedelin alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgı ile yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.

O halde davacı 3. kişilerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacılar vekili

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz ilam harcının geri verilmesine 9.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.


T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 1998/2644
Karar: 1998/2813
Karar Tarihi: 21.04.1998

ÖZET: İstihkak davası sonuçlanmadan mahcuz malın paraya çevrilmesi ve bunun da alacaklıya ödenmesi, ya da malın alacaklıya alacağına mahsuben satılması istihkak davasının sonuçlandırılmasına engel değildir.

(2004 S. K. m. 97)

Dava: Kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, merciice, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Karar : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2 - İİK'nin 97/10 maddesi hükmüne göre, istihkak davası sonuçlanmadan mahcuz mal paraya çevrilirse, mercii hakimi satış bedelinin yargılamanın sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi veya teminat karşılığı veya teminatsız olarak ödenmesi konusunda karar vermek zorundadır. Yasanın bu hükmünden, mercii hakiminin paranın ödenmiş veya ödenmemiş olmasına bakmaksızın, istihkak davasına devam ederek sonuçlandırması gerektiği anlamı çıkmaktadır. Yargıtayın yerleşmiş ve oturmuş içtihatları da bu yoldadır. Öyle ise istihkak davası sonuçlanmadan mahcuz malın paraya çevrilmesi ve bunun da alacaklıya ödenmesi, ya da malın alacaklıya alacağına mahsuben satılması istihkak davasının sonuçlandırılmasına engel değildir. Somut olayda davacıya aidiyeti tespit olunan mahcuz menkuller açık artırma ile 1.857.572.000 TL'ye takip alacaklısına alacağına mahsuben satılmış olup, istihkak davası malın bedeline dönüştüğünden davaya devam olunarak, satılan mal bedelinin alacaklıdan geri alınmasına, fazla talebin reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek, menkullerin davacıya teslimine dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

3 - Öte yandan kabule göre de dava kısmen kabul edildiğine göre, yargılama giderlerine ve bu arada avukatlık ücretine tarafların haklılığı oranında (HUMK 417. maddesine) hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi de doğru görülmemiştir.

O halde davalı (alacaklının) bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.4.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Saygılarımla,