Mesajı Okuyun
Old 07-10-2009, 17:35   #3
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6574
K. 2005/4675
T. 5.5.2005
• TRAFİK KAZASI NEDENİYLE KASKOLU ARAÇTA MEYDANA GELEN HASAR ( Kasko Sigorta Bedelinin Tahsili Talebi - Sigortalı Aracın Sürücü Belgesi Bulunmayan Yaşı Küçük Kişi Tarafından Kullanılırken Kaza Yaptığı İddiası/Ceza Davasının Sonucunun Beklenmesi Zorunluluğu )
• KASKO SİGORTA BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Sigortalı Aracın Ehliyetsiz Kişi Tarafından Kullanılırken Karıştığı Trafik Kazası Sonucu Meydana Gelen Hasar Nedeniyle - Sigortalı Aracın Sürücü Belgesi Bulunmayan Yaşı Küçük Kişiye Kullandırıldığı ve Kazanın Bu Sırada Meydana Geldiği İddiası/Ceza Davasının Sonucunun Beklenmesi Zorunluluğu )
• SÜRÜCÜ BELGESİ BULUNMAYAN KİŞİYE ARACIN KULLANDIRILMASI SIRASINDA KAZAYA KARIŞTIĞI İDDİASI ( Kasko Sigorta Bedelinin Tahsili Davasında - Ceza Davasının Bekletici Mesele Yapılması ve Sonucuna Göre Hüküm Kurulması Gereği )
• FAİZ BAŞLANGICI ( Kasko Sigorta Bedelinin Tahsilinde - Temerrüde Düşürme Şartı/Riziko Tarihinden İtibaren Faize Hükmedilemeyeceği )
• RİZİKO TARİHİNDEN İTİBAREN FAİZE HÜKMEDİLEMEMESİ ( Trafik Kazası Nedeniyle Açılan Kasko Sigorta Bedelinin Tahsili Davasında - Temerrüde Düşürme Şartı )

ÖZET : Davaya ait aracın sürücüsünün kaza sırasında ölen ve davacı çalışanı olan Akın olduğu yolunda trafik kaza tutanağı düzenlenmiş ise de, kaza sırasında araçta bulunan ve sürücü belgesi olmayan 16 yaşındaki N'nin kullanan kişi olduğu iddiası ile tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek suçundan hakkında açılan kamu davası sonucu beklenerek ceza mahkemesi kararı ile N'nin sürücü olduğunun belirlenmesi halinde, sigorta güvencesi dışında kalacak olan riziko ile ilgili kasko sigorta tazminatının tahsili davasının reddi yoluna gidilmesinin zorunlu olacağı düşünülmeden, N'nin gerçek sürücü olduğu sabit bulunsa bile sigorta ettirenin oluru ile aracı kullanmasından dolayı 3. kişi sayılamayacağı biçiminde sözleşme ve eklerinde yer alan ilkelere aykırı olarak yazılı olduğu gibi karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, davanın sözleşmeden doğan alacağa ilişkin olduğu gözden kaçırılarak, oluşan muacceliyet ve temerrüt hali dikkate alınmadan istem gibi riziko tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada verilen 12.3.2004 tarihli kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalıya kasko sigortalı olan müvekkiline ait aracın trafik kazası sonucu uğradığı hasarın tazmin edilmediğini ileri sürerek, ekspertizce belirlenen 5.000.000.000.-TL'nin reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, trafik kaza tespit tutanağında gerçek sürücünün gizlendiğini, sürücünün gayri reşit ve ehliyetsiz kişi olması nedeniyle rizikonun sigorta güvencesi dışında kaldığını savunmuştur.
Mahkemece, sunulan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iddia ettiği kişilerin sürücü kabul edilmeleri halinde dahi sigorta ettirenin oluru bulunduğundan üçüncü kişi sayılamayacakları, aracı kullananın tespiti bakımından davalının şikayeti üzerine açılan ceza davası sonucunun beklenmesinin gerekmediği, davalının bilirkişice hesaplanan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle TL.'nin kaza tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinin ayrılmaz parçası niteliğindeki Genel Şartları'nın 5.4. maddesi hükmünce sigortalı aracın sürücü belgesi bulunmayan kişilerin sevk ve idaresinde iken uğradığı rizikoların sigorta güvencesi dışında olduğu öngörülmüştür.
Davaya ait aracın sürücüsünün kaza sırasında ölen ve davacı çalışanı olan A. olduğu yolunda trafik kaza tutanağı düzenlenmiş ise de, kaza sırasında araçta bulunan ve sürücü belgesi olmayan 16 yaşındaki N'nin aracı kullanan kişi olduğu iddiası ile tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek suçundan hakkında açılan kamu davası sonucu beklenerek ceza mahkemesi kararı ile N'nin sürücü olduğunun belirlenmesi halinde, sigorta güvencesi dışında kalacak olan riziko ile ilgili kasko sigorta tazminatının tahsili davasının reddi yoluna gidilmesinin zorunlu olacağı düşünülmeden, N'nin gerçek sürücü olduğu sabit bulunsa bile sigorta ettirenin oluru ile aracı kullanmasından dolayı 3. kişi sayılamayacağı biçiminde sözleşme ve eklerinde yer alan ilkelere aykırı olarak yazılı olduğu gibi karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, davanın sözleşmeden doğan alacağa ilişkin olduğu gözden kaçırılarak, oluşan muacceliyet ve temerrüt hali dikkate alınmadan istem gibi riziko tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesi doğru görülmemiş, re'sen temyiz nedenine dayanılarak kararın bu yön bakımından da bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına ( BOZULMASINA ), takdir edilen 400.00.- YTL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.