Mesajı Okuyun
Old 07-06-2008, 10:59   #8
alper olgun

 
Varsayılan

1)24 aylık süre tanındığına göre, bu sözleşmenin eğer olmazsa olmaz şartı olarak belirtilmişse bu bir kesin vadeli sözleşmedir ve yüklenicinin temerrüde düştüğü an sözleşmenin bitim süresi veya bitim süresine yakın tarihli olarak edimin ifasının yerine getirilemeyeceğinin mahkeme kararıyla tespitidir. Kesin vadeli sözleşmelerde temerrüde düşen yükleniciye ek süre tanınmaz.
2)BK 358 yoluyla sözleşmeyi fesih etme yetkisine haiz olan iş veren bunun sonucu olarak BK 108 ile sadece menfi zararlarının tazminini talep edebilmektedir. Söz konusu olayda sözleşme fesih edilmemiştir.
3)Belirli vadeli sözleşmelerde ise, BK 106 yoluyla temerrüde düşen yüklenici edimin ifasına zorlanır ve müspet zararlarını talep edebilir.
4)Gecikme tazminatı burada cezai şart olarak belirtilmiştir. Cezai şartlar edimin ifasına zorlamak amaçlı yapılmakla beraber, tazmin edilecek olan müspet ya da menfi zararın tespit ve tayini açısından önem arz etmektedir. Çünkü bunlar ispat edilmekle ancak tazmin edilebilirken, cezai şart ise sözleşme maddesine ek olduğu için doğrudan talep edilebilir. Amcak hakim söz konusu cezai şartın miktarı konusunda indirime hükmedebilir.
5)Somut olayda, iş veren; temerrüde düşen yüklenicinin yerine başka bir yükleniciye işi vermek ve arada çıkabilecek olan fiyat farkını(raiç bedel olarak o bölgedeki ortalama fiyat) da eski yükleniciye ödetebilmek hakkına haizdir.
6)Yüklenicinin temerrüde düşme tarihini, sözleşmeden anlamak gerekir. Eğer burada kesin vadeli bir sözleşme var ise; 24 aylık sürenin bittiği tarih, temerrüde düşme tarihidir. Ancak, belirli vadeli bir sözleşme söz konusu ise; temerrüt sonrasında tanınan ek süre bitimi -ki buradaki hazırlanan adi belgenin hukuken geçerliliği tartışılabilir- temerrüde düşmüş olur.


umarım bir katkısı olur... iyi çalışmalar...