Mesajı Okuyun
Old 22-03-2012, 21:56   #130
GECE

 
Varsayılan

6111 sayılı kanunun geçici 2. maddesi, yeni açılacak davalarda "öncelikle uzlaşma esastır" ibaresi ne anlam ifade ediyor?:
YARGITAY5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011 /17580
KARAR NO : 2011 /20948
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerjinakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinintahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine dairverilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacıvekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla , dosyadaki belgeler okunupiş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattıgeçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinin tahsiliistemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyizedilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 5999 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 6.maddedeki hükümlerin 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca 04.11.1983tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerinde de uygulanacağı kabuledilmiştir.
5999 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında “ taşınmazlaramalikin rızası olmaksızın fiilen el konulması sebebiyle malik tarafından ilgiliidareden tazminat talebinde bulunulması halinde öncelikle uzlaşma yolunagidilmesi esastır “ hükmü getirilmiştir. Ancak Yargıtay İçtihadı BirleştirmeBüyük Genel Kurulunun 16. 05. 1956 gün ve 1956 / 1-6 sayılı kararı uyarıncaidarece taşınmazına kamulaştırmasız el atılması halinde malik müdahaleninönlenmesi talebinde bulunabileceği gibi bu fiili duruma razı olması halinde elkonulan yerin bedelini talep edebilir.
Bu hüküm uyarınca taşınmazına elkonulan malik her zaman mahkemeye müracaat ederek tazminat davası açabilir.5999 Sayılı Kanunla getirilen uzlaşmaya gidilmesi hali kişinin dava açmahakkını ortadan kaldırmaz.

Kanunda, uzlaşmanın önerilmesinin amacı kişinin mahkemeye müracaat hakkınıortadan kaldırmak değil, malikin idareye başvurması halinde uzlaşma yolunundenenmesidir. İdare uzlaşma talebinde bulunan malik ile uzlaşma görüşmelerinebaşlamakla yükümlüdür. Malikin idareye başvurmadan doğrudan doğruya dava açmasıhukukun temel prensiplerinden biri olan hak arama özgürlüğüne ilişkindir. Diğerbir deyişle 5999 Sayılı Kanunla getirilen Geçici 6. maddenin 1. fıkrasındakiuzlaşma için idareye başvurma dava şartı olmadığı gibi taşınmaz maliki davaaçmakla uzlaşmak istemediği yönündeki iradesini ortaya koymuştur.

Bu itibarla işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre hükümkurulması gerektiği düşünülmeden yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi doğrugörülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanannedenlerle H. U. M. K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınantemyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine ve temyize başvurmaharcının Hazine’ye irad kaydedilmesine, 13.12. 2011 gününde oybirliğiyle kararverildi.