Mesajı Okuyun
Old 15-05-2012, 09:07   #97
SEDAT BAYSAL

 
Varsayılan

Olayın yanlış bakış açısı ile ele alındığını ve tartışıldığını düşünüyorum. Çünkü; Beyaz eşya haczi var iken alacağın tahsili için yeterli midir? Borçlunun beyaz eşyası haczedildiği zaman hemen gelip borcunu ödüyor mu? Bu yasa çıkarsa (ki zannetmiyorum) kayıp çok mu büyük olacak. Mevcut sistemde çoğu kez ev haczi alacağın haciz yolu ile tahsilinden ziyade borçluyu taciz etmek amacıyla yapılmıyor mu? Mevcut İİK.82/3.maddesinde zaten borçlunun vazgeçilmesi kabil olmayan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eşyasının haczi yasak değil mi? Yeni yasa çıkarsa alacaklının yinede borçlunun evine haciz maksadı ile gitmesine engel teşkil etmiyor, dolayısı ile taciz amaçlı hacizler devam edebilecek.
Burada sorunun aslı ve çözümü tartışılmalı bence.
Sorun 1) Yasa yapılırken mevcut sistemi, aksaklıklarını en iyi bilen icra işi yapan avukatlar ve icra müdürlerinden görüş alınmamaktadır.
Sorun 2) Mevcut yasa ile alacağın tahsili zaten çok zor olduğundan mevcut yasanın kül halinde yeniden ele alınması gerekmektedir.
Sorun 3) İcra Müdürlerinin verdiği kararlardan dolayı cezai ve hukuki sorumluluğu bulunması sebebi ile özgür ve yasal karar almak yerine sorumluluktan kaçmaları sebebi ile sistem ağır ve hantal çalışmaktadır. Çoğu icra müdürü sorumluluk doğurabilecek bir talep halinde red kararı verip mercii hakimliğinden karar alınması yolunu seçmektedir. Bu da avukatların iş yükünü artırmaktadır. İcra Müdürleri almadığı veya eksik aldığı harçtan müteselsilen sorumludur. Dolayısı ile her şekil ve şart altında harç alınması yoluna gidilmektedir. İcra Müdürleri şikayet mekanizmasında tamamen savunmasızdır. Bu yüzden işlem yaparken şikayete konu olabilecek her türlü işlemi yapmaktan kaçınmaktadır. Ortada bir yasa var ancak İcra Müdürünün çoğu hususta takdir yetkisi, yasayı yorumlama yetkisi yok.Bu yazdıklarım İcra Müdürleri açısından çözümlenmesi gerekenler. Aynı şekilde yasada da ülkemizin şartları ile bağdaşmayan çok sayıda yanlış ve eksiklik var.Örneğin rehinin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen icra takibinde borçlu aracı saklıyor ve hiç bir yasal yaptırımı yok. Memlekette borç takmak maharet, Yargıtayın ilgili dairesi her yasada kendine göre içtihatlar oluşturuyor, beğenmezse değiştiriyor, takip edebilene aşkolsun. Peki Yargıtay yasada eksik veya yanlış gördüğü konularda geliştirdiği bu içtihatlarını neden ilgili merciilere bildirip yasallaştırmaz. En somut örneği haciz feklerinde harç alınması, yıllardır sorun olmuş ancak nedense bir türlü yasal zemine oturmamıştır.
Bence bunlar tartışılmalı ve ilgili birimlerin harekete geçmesi sağlanmalıdır. (Öncelikle TBB)
Yoksa bu yasa çıksa ne olur, çıkmasa ne olur, muhtemelen bu yasa tasarısını hazırlayanların İİK.82.maddesinden ve İcra Dairelerinin ne şartlar altında çalıştığını, icra işi yapan avukatların üç kuruşu tahsil etmek için çektikleri sıkıntılardan haberi yoktur, hatta bence ömründe icra dairesine dahi girmemiştir. Saygılarımla
Düzce 3.İcra müdürü