Mesajı Okuyun
Old 23-10-2011, 18:31   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan icra20
Hakkında HAGB kararı verilen ve beraat etmesi gerektiğine inanan sanığın bu karar üzerine büyük bir sorunla karşı karşıya kalmaktadır.
1- Hapis cezası verilmiş ve toplum nazadında sucu tescillenmiştir.zira verilen ceza süresi açık ve net bir şekilde izah edilmiştir. Bu durumda temyiz yoluna gidemediğinden 5 yıl boyuncu kasıtlı bir suç işlemesi halinde yeniden dosya ele alınarak hüküm açıklanması üzerine temyiz edebilecektir.
2- Şayet 5 yıl boyunca kasıtlı bir suç işlemediği takdirde dava düştüğünden hiçbir hukuki sonuç doğuramayacaktır. Ancak halen sanık suçsuz olduğunu beraat etmesi gerektiği yönündeki inancını yitirmemiştir. Hernekadar hukuki sonuç yaratmasa bile kamuoyu önünde tescili sanık olmayı sürdüreceğinden sanık üzerinde oluşacak olumsuzluklar nasıl giderilecektir. Zira dava düşse bile yeniden yargılama imkanı veya hükmün temyiz edilmesi hususunda yasal bir hüküm olmadığını düşünmekteyim.
3- Aslında HAGB dair verilen kararlar baştan beri suçunu ikrar eden ve pişmanlık duyan sanıklar için lehe olan bir yasa olmasına rağmen suçsuz olup beraat etmesi gerektiğine inanan sanıkların aleyhine olması ve temyiz edilememesi nedeniyle sanıklar arasında eşitsizlik yaratmaktadır.

Sayın icra20,
Öncelikle belirteyim ki, beraat etmesi gerektiğini düşünen sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmemesi hakkı vardır; CMK 23176'da son yapılan değişiklik buna olanak sağlamaktadır. İlgili fıkra aşağıdadır. Böylece yukarıda saydığınız sakıncalar giderilebilir.

Alıntı:
Yazan CMK 231/6
(6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.

Alıntı:
Yazan icra20
Bu yüzden aşağıda sorduğum sorulara cevap aramaktayım.
Sanık hakkında yapılan yargılama esnasında bundan sonraki duruşmaların kapalı yapılmasına karar verilmesine rağmen son celsede 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ancak kararın son cümlesi sanık vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı diyerek bitirmiştir.
1- Duruşmaların kapalı yapılmasına rağmen sanık vekilinin yüzüne karşı kapalı okunup usulen anlatıldı demesi gerekirken açıkça okunup usulen anlatıldı demek suretiyle hüküm açıklanmış sayılmıyormu
2- Bu hatalı yani usul hatasından sanık lehine bir hak yaratıp hüküm açıklandığına göre temyiz yolu açılmış sayılmazmı
3- Yargılama esnasında beraat etmesi gerektiğine baştan sona kadar inanan sanığın savunmasında öncelikle beraatime aksi takdirde ceza verilmesi halinde lehime olan hükümlerin uygulanmasını ve HAGB. kararı verilmesini talep ederim demesi halinde bu talebinden itiraz üzerine vazgeçebilirmi

1- Sözettiğiniz karardaki "açıkça" sözcüğü,"net olarak", "açık seçik", "anlaşılabilir biçimde" anlamlarındadır ve CMK 232/6'da öngörülen şekilde hükmün bildirildiğini anlatır.

Alıntı:
Yazan CMK 232/6
(6) Hüküm fıkrasında, 223 üncü Maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun Maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.

Bu sözcüğün duruşmaların kapalı yapılması ile ilgisi bulunmamaktadır. Bu yüzden sözcüğü yanlış anladığınızı düşünüyorum.

2- İlk yanıtımda açıkladığım gibi, ortada bir usul hatası yoktur.

3- Beraat etmesi gerektiğine inanan sanık için, yukarıda belirttiğim gibi, hükmün açıklanmasını isteme hakkı vardır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden sanığın, mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararına itirazında bundan vazgeçmesi mümkün değildir.