Mesajı Okuyun
Old 15-07-2013, 23:00   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.katılımcı
1-Borç sizin değilse,kefil de olmamışsanız kaygılanmanızı gerektiren bir durum yoktur.

Yasaya göre herkes kendi borcundan sorumludur.Eş durumundan borçlu olunmaz.

2-Ailenizin gönderdiği para,boşanma davasından sonra/ sırasında mal rejimi tasfiye davası açıldığında sizin taşınmazın parasal kaynağını açıklamanıza yardımcı olacaktır.Bu miktar ailenizin size bağışıdır ve kişisel mal sayılır.Hesaba dahil edilmez.Eğer aldığınız para kadar geri ödenecek borcunuz varsa bu da hesaplamada çıkarılacak değerdir.

3-Ev için çekilen kredi ödemesi kazancınızdan karşılanıyorsa boşanma davası açıldığı tarihe kadar yapılan ödeme edinilmiş mal sayılacak ve bu miktarın yarısı eşiniz tarafından katılım alacağı olarak istenebilecektir.

Boşanma davasını ne kadar geç açarsanız o kadar süre daha ödemeler edinilmiş mal sayılacaktır.

4-Eşinizin mal varlığına ilişkin kaygılarınız varsa tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davası açabilir ve taşınmazların akıbetinin mahkemece incelenmesini isteyebilirsiniz.Bu dava sırasında tedbir de isteyebilirsiniz.

Yine dilerseniz hakimin müdahalesini isteyerek eşinizin belirli aralıklarla envanter sunmasına karar verilmesini isteyebilirsiniz.

5- Mal rejimi davası için en azından boşanma davasının açılmış olması gerekir.Bunun tek istisnası TMK 206 da anılan olağanüstü tasfiyedir.

Alıntı:
MADDE 206. Haklı bir sebep varsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.

Özellikle aşağıdaki hallerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:

1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,

2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,

3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,

4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,

5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.

Eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.

Bir avukata doğrudan başvurarak daha detaylı bilgi edinmeniz yararınızadır.