Mesajı Okuyun
Old 18-09-2008, 13:47   #1
hukukcu1985

 
Soru çok acil görüş ve karara ihtiyacım var

Değerli meslektaşlar sizlere bir konuda danışmak istiyorum.Yaklaşık 5 ay önce sulh hukuk mahkemesinde maddi ve manevi istemlerimiz dolayısyla davamızı açtık.Davaya konu olay ise müvekkilin 7 yıl önce yaptırmış olduğu pencerenin menteşelerinden ayrılarak evin içine doğru düşmesiydi.Yapılan iş sözleşmesini ve montajı ve servis hizmetini birlikte yürüten davalı şirket tarafından verilmiş 2006 tarihli servis fişini (hatta o servis fişinde düşen pencerenin sorunlu olduğu özellikle yazıyor) dosyamıza delil olarak ibraz ettik ve daha önce Tüketici mahkemesi tarafından karar verilip ve sonunda da Hukuk Genel kurulu önüne gelen bir araba davasında bu şekilde sürekli müşteri bahnelerle oyalanmış ve daha sonra garanti kapsamından çıktığından dolayı zamanaşımında definde bulunmanın iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağına ilişkin kararımız da dosyamızda mevcut.Son duruşmada mahkeme benden olayın neden kaynaklandığını talebimde belirtmemi,talebimi açılamamı istedi ve eğer servisin hizmetinden kaynaklanan bir durumsa Genel mahkemelerin, montajdan kaynaklana bir husus ise de tüketici mahkemelerinin görevli olacağını söyledi.Ben ise bunu bilemeyeceğimi, teknik bir konu olduğunu söyledim.Çünkü hem montajı yapan hem de servis hizmetini yürüten firma aynı.Ayrıca normalde o servisin ildeki bayisi olmadıkları halde kendileriymiş gibi gösteren ve oyalayan yine davalı taraf.Mahkemece Konuya ilişkin eklediğimiz karar birebir uymasına rağmen İlk derece mahkemesi olarak tüketici mahkemesince verildiğinden bahisle Hukuk Genel Kurulu kararını hükme esas alınamayacağını da yine söylendi.
Şimdi Yargıtay tarafından verilen bir karar tüketici mahkemesinden verildi diye nasıl dikkate alınmaz anlamakta güçlük çekiyorum.Ayrıca servisini işlerin çokluğundan bahisle göndermeyen, yıllardır devam eden bir sorunu elimizde yedek parçamız yok diyerek müvekkili oyalayan da yine davalı şirket.olayımızla ilgili görüş ve karar paylaşabileceklere teşekkürler