Mesajı Okuyun
Old 04-08-2008, 09:20   #1
Konuk

 
Varsayılan miras kız/erkek çocuklar

5 kız 1 erkek kardeşiz. Erkek kardeşim ben 17 yaşında iken dünyaya geldi ve en sonuncu kardeşimiz. Biz kızlar kendimizi bildiğimizden beri; annemin erkek çocuk bulmak için bizi doğurduğunu biliyoruz, bunu bize annem ve babam kendileri açıkça sık sık dile getirdiler.Yine de babam zaman zaman söz ile bile olsa kız çocuklarından da memnun olduğunu söylerdi.
Erkek kardeşim doğduğu zaman annem ve babam ortak karar alarak, bu tarihten sonra oğullarına yatırım yapacaklarını söylemişler ve erkek kardeşim üzerine akabinde 100 dönüme yakın arazi peydeyper almışlardır. Babam vefat ettiğinde kardeşim 22 yaşında ve yeni askerden gelmişti. Askerde iken bile ona harçlık olarak benim maaşımdan fazla para gönderdiklerini biliyorum.
Babamın ölmesi ile, annemin de baskısı ile erkek kardeşimize vekalet verdik. Bu vekalet babamın üzerine kayıtlı tarlaların mahsullerini kaldırmak, bu mahsulleri satmak, babamın üzerine kayıtlı banka hesaplarındaki paraları çekmek, traktörün plakasını mirasçılar adına değiştirmek, devlet tarafından yapılan mazot vs. çiftçi desteklerini tahsil etmek yetkilerini içeriyordu.
Benim biri 6 diğeri 8 yaşında iki çocuğu olan boşanmış bir anneyim. Kira da oturmaktayım. Babamdan kalan 4 daire, tahminen 30 parça tarım arazisi, bir o kadar arsa, traktör ve bankada nakit bir kısmı döviz ortalama 40.000,00.-ytl, ölüm tarihinde tarım arazilerinde hasada hazır buğday, ayçiçeği, pancar ve kabak çekirdeği ürünleridir. Mahsul kesinlikle veraset intikal beyannamesine girmemiş ve kardeşim tarafından hasat edilmiş, onun tarafından satılmıştır. Kardeşimin de kendi tarlaları olması sayesinde çiftçilik belgesi mevcuttur.
Ben sancılı boşanma süreci, çocuklarım için hükmolunan nafakayı alamamam ve çocuklarımın bakıcı vs. giderleri için babamın ölümünden sonra hakkıma düşen nakit parayı almak ve babamın üzerine kayıtlı dairelerden birinde oturmak istedim. Annem buna şiddetle karşı çıktı. Akabinde ortalama 8 aylık süreçte peydeyper kardeşim bana kah 1000,00.-ytl. kah 800,00.-ytl olmak üzere toplam 7.000,00.-ytl. ödeme yaptı. Ancak bu ödemeler tek bir ödeme ve zamanında gelmediği için benim çok da işime yaramadı. Sonradan anladığım kardeşim nakit paranın faizleri ile bana bu ödemeleri yapmış, bu yüzden beni bekletmiş, faiz günleri kafasına göre ödeme yapmış.
Bunun dışında hiçbir ödenti almadım. Oysa babamın arazilerinin o yıl ki mahsulü, gelecek yıl her nekadar erkek kardeşim ekti ise de, icar bedelleri, bugüne dek olan tüm destek ödemelerini vs. hiçbirini almadım.
Diğer kız kardeşlerim maddi durumları iyi eşleri ile bulunduğumuz mahal dışında yaşıyorlar, senede birkaç gün geliyorlar ve sen nasıl davranırsan davran, biz karışamayız diyorlar...
Gerek boşanmış olduğum için gerekse hem benim hem çocuklarımın sair aile bireylerine duyduğumuz manevi ihtiyaç 3 yıldır ızdırap haline dönüştü.
Annem ve kardeşim babamın evinde birlikte oturmaktalar, zaman zaman kendilerini bayram vs. nedenleri ile resmi sınırlar çerçevesinde ziyaret edebilmekteyim. Diğer kardeşlerimde öyle. Bu süreçlerde bile gözümüzün malda olduğu, aç gözlü olduğumuz vs. gibi tacizlere maruz kalmaktayız. Özellikle çocuklarım sık sık 'sizi babanız baksın' gibi duygusal baskılar görmekteler.
Kendi kazancım yetişmediği için sık sık kredi almak borçlanmak zorunda kalıyorum. Babamdan kalan arazilerinde sadece tarlalarında intikal yaptırıldı. Arsalar halen intikal işlemi yapılmaksızın babamın adına kayıtlı. Tarlalarda da bir tasarrufum olamıyor, zira satmak dali istesem hissedarım, ve tarım arazilerinde sanırım 20 dönüm gibi satış sınırlaması var.
Açıkçası; mağduriyet yaşıyorum. Ancak; erkek kardeşim halihazırda babam gibi hareket etmekte bugün itibariyle 25 yaşında olmasına rağmen hiçbir maddi ve manevi eziyet çekmeksizin BİR AİLE EVLADI OLDUĞUNU hem kimliği hem refahı ile hissedebilmektedir.
Annem kendi adına kayıtlı araziler ile babamdan kalan miras payını da erkek kardeşime bırakacağını telaffuz etmektedir. Annem 1936 doğumlu olup, tıbben belki akıl sağlığı yerindedir,,, ancak doğduğumuzdan bu yana bize ve şimdi de çocuklarıma verdiği 'siz değersizsiniz, keşke olmayaydınız' psikolojisi ne derece doğru ve sağlıklı bir muhakeme yeteneği yansıtır?? bunu takdir etmek de zor...
2 küçük çocuğumun ve kendimin yaşamsal ihtiyaçlarına ancak memur maaşımla yetişebilmekteyim. İzale-i şuyuu davasından bahsettiler. Bunu bile açmak için hayli külfetli harç ödemeleri, avukatlık giderleri, keşif masrafları, satış giderleri olduğunu öğrendim.
Adli yardımdan da görüntü itibariyle yararlanamıyorum, zira hem malvarlığım var(!) gibi gözüküyor, hem de cüzzi de olsa kazancım var.
Ancak; bir yolu olduğunu düşünüyorum... Ama bunun hukuki boyutunu takdir etmeye yeterli değilim.
Yardımcı olmanıza hayati ihtiyacım var, teşekkür ederim.