Mesajı Okuyun
Old 04-04-2007, 11:15   #10
Av.K.P

 
Varsayılan

Sn.av.Murat Kalkan, sanırım itirazın kaldırılması ile itirazın iptalini karıştırıyorsunuz. Açacağınız itirazın iptali davasında tanık dinletmenize engel bir durum yok ki.İtirazın kaldırılması davası sınırlı yetkiye sahip icra mahkemesinde, elinizde İİK 68. normunda belge olduğu taktirde açacağınız bir dava iken itirazın iptali davasında bu nitelikte belge omaksızın açacağınız bir davadır. Burda delil sunma konusunda sınırlı değilsiniz. Mahkemenin de yetkisi sınırlı olmayacağı için itirazın iptali davası olarak davanın devamında bir sakınca olacağını düşünmüyorum. Tabi tercih sizin. Aşağıda, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı halde itirazın iptali davası olarak açılmış bir karar sunuyorum. Umarım işinize yarar. İyi çalışmalar.
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi

Esas : 2004/1773
Karar : 2004/6442
Tarih : 13.12.2004

ÖZET : Taraflar arasında işin yapımı ve bedeli konusunda yazılı bir sözleşme ve mutabakat olmadığı zaman, yapılan işin bedeli yapıldığı tarihteki mahalli rayice göre belirlenmelidir.

(2004 sayılı İİK. m. 67) (818 sayılı BK. m. 366)

KARAR METNİ :
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, eser ilişkisinden kaynaklanan iş bedelinin ödenmemesi sebebiyle yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine İİK. 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici sebeplere ve özellikle dava SAYILI Ofset Ltd. Şti. tarafından açılmış olup, karar başlığında davacı olarak Mehmet´in yazılmasının maddi hataya müstenit olması ve her zaman düzeltilmesi mümkün olmasına göre diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Davalı iş sahibi faturanın kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek alacağın tamamını inkar etmiştir. Bu halde taraflar arasında işin yapımı ve bedeli konusunda yazılı bir sözleşme ve mutabakat olmadığına göre yapılan iş bedelinin BK. 366. maddesi uyarınca yapıldığı tarihteki mahalli rayice göre saptanması gerekir. Yerel mahkemece dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mahallinde yapılan işler görülmeden, iş bedeli tespit edilmiştir.

Oysa mahkemece yapılacak iş bilirkişi aracılığı ile mahallinde keşif yapılarak, davacının yaptığı işleri tespit etmek, yapılan iş bedelini az yukarda açıklanan biçimde BK. 366. maddesi uyarınca saptamak ve sonucuna uygun karar vermekten ibaret olmalıdır. Mahkemece bu biçimde araştırma yapılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.

SONUÇ : Yukarda (1.) bentte yazılı sebeplerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte yazılı sebeplerle kabulü ile kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istem halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.