Mesajı Okuyun
Old 21-05-2009, 22:51   #40
Gemici

 
Varsayılan Ex Nunc

Fahişelik dünyanın en eski mesleği olarak biliniyor. Meslek, bir işi profesyonel olarak yapmak, ve bu işe karşılık olarak aldığı ücretten geçimini sağlamaktır. Ahlaken kabul etsekte etmesekte bu işi meslek olarak yapan kadınlar veya erkekler vardır. Var olan ve insan toplumlarının ve tarihin bir gerçeği olan olguyu hukuk sistemleri değişik olarak değerlendiriyor.
Bazı hukuk sistemleri bu olguyu toplumun bir gerçeği olarak görüp belirli normlara göre değerlendirip kontrol etmeye çalışırken, diğerleri ahlak kurallarına aykırı olduğu gerekçesi ile görmemezlikten gelip fahişelik yapan kişileri kendi kaderlerine terk etmektedirler, veya yasaklayıp bu işi yapanları cezalandırmaktadırlar. Ama yasakçı ve cezalandırıcı zihniyet şimdiye kadar en ağır cezalandırmalara ve yasaklamalara rağmen fahişeliği ortadan kaldıramamıştır.

Alıntı: ‚Kadın vücudu "mal" değildir, dolayısıyla herhangi bir sözleşmeye konu edilmesi ahlaka aykırı olduğu kadar kanaatimce en temel insan haklarına da aykırı bir durumdur‘, yaklaşımı ile ne fahişelik olayına ne de fahişelik olayından doğan anlaşmazlıklara bir çözüm bulabiliriz. Olayımıza konu olan çocuğa da bir baba bulamayız bu düşünce tarzı ile.

Somut tartışma konusunu bırakıp Almanyanın fahişelik konusundaki düzenlemesini ve Hollanda, İsveç ve Avusturya’daki duruma kısaca değinmek istiyorum.

Prostitutionsgesetz( sözlük anlamı: fuhuş kanunu)
Kısaltılmış olarak fuhuş kanunu diye adlandırılan kanunun başlığı: ‘Das Gesetz zur Regelung der Rechtsverhältnisse der Prostituierten‘(Fahişelerin Hukuki İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun). Kanun 01.01.2002 tarihinden beri yürürlükte.
Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlikten Sorumlu Bakanlığın kanun hakkındaki açıklamasında fahişelik bir iş ilişkisine(sözleşmesine)bağlı cinsel hizmet olarak tanımlanıyor. Kanunun amacı fahişelerle müşterileri arasındaki hukuki ilişkiyi ve bu ilişkiden doğan hak ve ödevleri düzenlemek.

Fahişelik Hollanda cinsel hizmetlerin satışı ve bir çeşit çalışma olarak tanımlanıyor. Hollanda fahişeliği gönüllü olarak yapılan fahişelik ve zorla yaptırılan fahişelik olarak ikiye ayırıyor. Birincisi kabul edilirken ikincisi örgütlü suç olarak tanımlanıyor.

İsveçte 01.07.1998 tarihinden beri yürürlükte olan kanun fahişeliği suç olarak kabul ediyor. Bu suçu işleyen müşteriler cezalandırılırken, fahişeler cezalandırılmıyor. Bunun gerekçesi İsveç’in fahişeliği kadınlara karşı şiddet olarak tanımlamasında yatıyor Müşteri kadının cinsel dokunulmazlığını ihlal etmekle suçlanıyor. Bu tanımlamayla İsveç fahişeliğin gönüllü olarak yapılan bir iş olmadığını vurgulamış oluyor. İsveç bu uygulamayla kadın ve erkek arasındaki eşitliği sağlamaya çalışırken, kadını erkeklerin şiddetinden korumaya çalışıyor.

Avusturya fahişeliği direk olarak yasaklamıyor ama, 01.01.2002 tarihine kadarki Alman uygulamasına uygun olarak, ahlaka aykırı olarak görüyor. Fahişenin parasını ödemeyen müşteriye karşı yasal yollardan bir zorlama olmuyor.
Hangi yasal uygulamanın doğru olduğu konusunda bir fikir birliği yok. Bazıları fahişeliği alınan ve satılan bir hizmet olarak görürken, diğerleri kadınların alınıp satılması olarak değerlendiriyor.

Somut olayda (forumda tartışılan olayda):
1. medeni kanun hükümlerine dayanılarak erkeğin babalığına karar verilmesi gerekir.
2. Erkekle genelev sahibi, erkekle kadın ve kadınla genelev sahibi arasındaki hukuki ilişkinin ve taraflar arasında söz konusu olabilecek sözleşmelerin bu babalık hükmüne herhangi bir etkisi yoktur. Çünkü çocuk sözleşmenin konusu değildir; Sözleşmenin konusu bir ücret karşılığında verilen seks hizmetidir. Çocuk bu seks hizmetinin neticesi olsa bile konusu değildir. Seks hizmetinin konusu olmayınca da çocuğun babasının medeni kanun hükümlerine göre belirlenmesi gerekir, sözleşmenin batıl olup olmadığına, cinsel ilişki karşılığı bir ücret ödenip ödenmediğine bakılmaksızın.

Fuhuş örf ve adetlere aykırıdır, aykırı olduğu içinde bu konuda yapılan anlaşmalar batıldır mantığından hareketle cinsel ilişki sonucunda başkasına bulaşıcı bir hastalık bulaştıran kimseninde hukuki bir sorumluluğunun olmaması gerekir.

Saygılarımla