Mesajı Okuyun
Old 30-11-2011, 12:42   #24
Av.salih büyüksoy

 
Varsayılan

apartman yöneticisinin aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmaktadır.

T.C. YARGITAY
(3.HD. E: 1999/1422, K: 1999/1660, T: 23.02.1999)
ÖZET: Yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden oğan uyuş mazlıklardan akîifve pasifdava ehliyeti bulunmaktadır.
( 634 s. KMK. m. 27, 34, 35)
Dava dilekçesinde davacı (k. davalı) 88.080.000 lira alacağın davalıdan tahsilini, davalı (k. davacı) ise 200.000.000 lira tazminatın davacıdan faiz ve masraflarla birlikte tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı (k. davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı Kat Malikleri Yönetim Kurulu davalı Avukattan 88.080.000 liranın tahsilini istemiş, davalı karşılık davacı ise haksız yere azilden ötürü 100.000.000 lira manevi tazminat ile 100.000.000 lira vekalet ücret alacağına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece her iki davanın da kat maliklerince açılması ve davanın onlara yöneltilmesi gerekçesiyle sözü edilen davaların husumet noktasından reddi cihetine gidilmiş, hüküm her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 27. maddesine göre Anagayrimenkul, kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak suretiyle, bu kurul tarafından kararlaştırılır." Aynı yasanın 34. maddesi ise "kat malikleri, anagayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışardan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (yönetici), kurula da (yönetim kurulu) denir" hükmünü amirdir. Sözüedilen Yasanın 35. maddesinde yöneticinin görevleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu görevler anagayrimenkulün yönetimi ile ilgili olup, yönetimin gerektirdiği ortak giderleri yapmak yetkisini de içermektedir. Yönetici yasadan aldığı temsil yetkisine dayanarak çeşitli sözleşmeler kurulabilir. İşte bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda yönetici dava açabileceği gibi, yöneticiye karşı da dava açılabilir. Şu hususta belirtilmelidir ki yönetici vekaletname ile tayin
edilen bir vekil gibi değildir. Yasal bir temsilci olup yetkisini yasadan almaktadır. Bu sıfatla yaptığı sözleşmeden dolayı kendisine husumet yöneltilebilir. Öte yandan kat malikinin veya kat malikleri kurulunun ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmaması, yöneticinin özel kanundan doğan temsil yetkisini ortadan kaldırmaz. Sonuç olarak denilebilir ki, yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda, aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmaktadır. Aksinin benimsenmesi durumunda ise, bu kez üçüncü kişilerin yönetici ile sözleşme yapmaktan kaçınacakları ve bundan kat maliklerinin zarar görecekleri kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken her iki davanın da husumet noktasından red edilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuş ve kararın bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.