Mesajı Okuyun
Old 23-03-2009, 19:28   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

19. Hukuk Dairesi 2007/10648 E.N , 2008/1394 K.N.

İlgili Kavramlar
o VEKİLE TEBLİGAT

Özet

ÖZET: VEKİL İLE TAKİP EDİLEN İŞLERDE TEBLİGAT VEKİLE YAPILIR. HÜKMÜN ASİLE TEBLİĞ EDİLMİŞ OLMASI USUL VE YASAYA AYKIRIDIR.


İçtihat Metni

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiş,mahkemece 21.08.2007 günlü temyiz talebinin reddine karar verilmiş ve bu ek kararın da davalı banka tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin 08.11.1999 tarihinde davalı bankadan Zirai Besicilik Kredisi kullandığını, 2000/1308 sayılı Başkanlar Kurulu Kararnamesi ile borçlarının bir yıl süre ile faizsiz ertelendiğini, 12.06.2003 tarihli 4876 sayılı Yasa İle çiftçilerin bankaya borçlarının yeniden yapılandırıldığı halde, bankanın borçların faizsiz ertelendiği dönem içinde faiz tahakkuk ettirdiğini ileri sürerek fazlaya ait hak saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 8 milyon yönünden borçlu olmadığının tespiti ile 4876 sayılı Yasa'ya göre toplam borç miktarının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı banka vekilince temyizi üzerine, Dairemizce bozulan karara uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, davacının 01.05.2003 tarihi itibariyle 26.667.75 YTL (26.667.749.118 TL) davalı bankaya borçlu olduğunun tespitine, davacının 7.448.34 YTL borçlu bulunmadığının tespiti ile vaki ödeme nedeniyle istirdat davasına dönüşen bu miktarın davalı bankadan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
1- Tebligat Yasasının 11. maddesi uyarınca vekil vasıtası ile takip edilenişlerde,, tebligat vekile yapılır. Yerel mahkeme kararının davalı vekilinin adresdeğişikliği nedeniyle kendisine tebliğ edilmemiş olması, anılan yasa hükmüylekonulan kuralı değiştirmez. Mahkemece davalı vekilinin yeni adresi araştırılıp,ilgili barodan sorularak vekile tebligat yapılması gerekirken, hükmün asiletebliğ edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, hükmün davalıtarafa usulen tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceğinden, temyiz istemininsüresinde olduğunun kabulü gerekir. Buna rağmen mahkemece, temyizisteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından, temyiz isteminin reddikararının kaldırılması gerekmiş ve hükme ilişkin temyiz nedenleri İncelenmiştir.
2- Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde, bozmagerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira, bilirkişiden rapor alınmış,
ancak bu rapordaki hesaplamalar dışında mahkemece birtakım hesaplamalaryapılmak suretiyle hüküm oluşturulmuştur. Ne var ki, yerel mahkeme haki-minin kendisinin yaptığı hesaplamaların yapılış şekli ve dayanakları gösterilmediğinden, denetleme olanağı bulunamamıştır. Bu durumda mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilmediğine göre, eksiklikler yönünden bilirkişiden ek rapor alınması ya da gerektiğinde yeni bir bilirkişi raporu almak suretiyle kazanılmış haklar da gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen sebeplerle yerel mahkemenin "temyiz isteminin reddine iiişkin kararının" kaldırılmasına, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün temyiz eden davalı banka yararına (BOZULMASINA), 18.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.