Mesajı Okuyun
Old 06-09-2011, 20:55   #2
AV. İLKER VURAL

 
Varsayılan

Tasfiye işlemleri eksiksiz yapılmadığı için tasfiyeden beklenen amaç gerçekleşmemiştir.
Bu sebeple açılacak dava, şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde görülür. İhya talebinin gerekçeleri delilleri ile sunulmalıdır. Davayı, şirketin tasfiye memuru, son yönetim kurulu üyeleri, şirket ortakları veya şirket alacaklıları açabilir.
Mahkeme talebi ciddi ve haklı görürse şirket yeniden ticaret siciline kaydolunur ve şirket sadece tasfiye amaçlı işlemlerin tamamlanması için yeniden ehliyet kazanır.

‘’Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukuku’na ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. Buna yönelik düzenlemeye TTK. hükümlerinde yer verilmemişse de, TTK.nun 1. maddesi yollaması ile Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde, hataya dayalı bir hukuki işlemin düzeltilmesine olanak tanınması kaçınılmazdır. ‘’(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
AV. İLKER VURAL