Mesajı Okuyun
Old 23-05-2014, 16:07   #1
Meltem Ceyhan

 
Varsayılan Vekalet İlişkisinin Durumu

Merhaba Sayın Meslektaşlarım,

Anneme ve kardeşlerine dedemden bir arsa miras kaldı. Söz konusu arsanın aşağı yukarı 40 senedir süren bir davası vardı ve davayı kaybettiler. İç hukuk yolları tüketildikten sonra AİHM'ye başvuru yapmak istediler. Ben de o sırada henüz avukat olmuştum ve 40 senedir süren bir davayı üstlenmek konusunda kendime güvenemedim.

1) Annem, arsanın diğer mirasçılarından vekalet alarak, S. adlı bir avukata (kendi adına aslen ve diğerleri adına vekaleten) 2009'da bir vekaletname çıkardı.

AİHM'ye başvuru yapıldı. AİHM'de henüz bir karar verilmeden annem 2011'de vefat etti.

Annemin vefatıyla, avukat S. arasındaki vekalet ilişkisi sona ermiş oldu. Peki arsanın diğer mirasçıları anneme vekalet verdiklerinden, doğrudan avukat S.ye vekalet vermediklerinden avukat S. ile diğer mirasçılar arasındaki vekalet ilişkisi de sona ermiş olur mu?

2) Mirasçılardan biri ismiyle Google'da kendisiyle ilgili bir içeriği aratırken, tesadüfen AİHM'nin dosya hakkında karar verdiğini gördü. AİHM'nin kararında, henüz karar verilmeden önce yeni bir hukuk yolunun ortaya çıktığı, dolayısıyla o yola da başvurulması gerektiği belirtiliyor. Bundan ötürü bizim dosyamızla birlikte benzer dosyalar birleştirilmiş ve iç hukuk yollarının tüketilmediği kararı verilmiş. Karar Aralık 2013'te verilmiş.

Tüketilmesi gerektiği belirtilen yol ise Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu'na başvuru yolu. Buraya, AİHM'nin kararının tebliğinden itibaren 1 ay içinde başvurmak gerekiyormuş.

Annemin vekalet verdiği avukat S., kendisine annem vasıtasıyla vekalet veren hiçbir müvekkiline haber vermeden başvuru yapmış. Benim adıma da başvuru yapmış fakat ben avukat S.'ye vekalet vermemiştim. Dolayısıyla vekaletsiz iş görmüş oldu.

Benim adıma ve vekaletsiz olarak yapılan başvurunun askıda hükümsüz olacağı mı kabul edilir yoksa başvuru geçersiz midir?

İlk soruda eğer diğer mirasçılar bakımından da vekalet ilişkisinin devam etmeyeceğinin kabulü gerekiyorsa bu da ayrı bir sorun teşkil edecek.

Eğer başvurumuz askıda hükümsüz olacaksa; çözüm olarak Avukat S.'ye vekalet verip, yaptığı başvuruya icazet göstererek başvuruyu geçerli kılmayı ve sonrasında avukat S.'yi azletmeyi düşünüyorum.

Okuyanlara ve yol gösterecek olanlara şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

Sevgiler