Mesajı Okuyun
Old 04-08-2011, 20:43   #9
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_ayşe
Teşekkür ederim Mehmet Bey,

Aslında konu şöyle , şirket sahibi söz konusu 3.kişiye boş bir evrak veriyor,altı kendisi tarafından şirket kaşesi üzerine imzalanmış şekilde,amaç bir ihaleye katılmak ve orda kullanılması.

Ancak bu 3.şahıs, belgenin üst kısmını ihaleye katılmak amaçlı doldurmuyor da , anonim şirket hisse devri şeklinde düzenliyor. Ve hisse devrinin kaydı için dava açıyor.

Şirket yetkilisi bu 3.şahsın bir kaç dolandırıcılığını daha tespit etmiş,şirket kaşesi üzerine imza atılmış olması, hisselerin değerinin çok altında stılması, şirketin maddi durumunda bir sıkıntı olmaması,aile şirketi olması ,paranın nakit olarak ödendiğin söylemesi gibi noktalardan ele alırsak elle tutulur bir yanı var mı sizce


Bu durum ilk sorunuzdan çok farklı.

Şirket ortakları ile şirket tüzel kişiliği bildiğiniz gibi ayrı ayrı hukuki kişiliklerdir.

Siz her ne kadar "şirket sahibi" , "şirketin parasal sıkıntısı yok ki hisse devretsin..." şeklinde ifadeler kullanıyorsanız da bu ifadeler ticaret hukuku kurallarına uygun değil. Yani şirket sahibi kavramı sermaye şirketlerinde söz konusu olmaz.

Dolayısıyla ortak kendi hissesini devredebilir. Şirketin hissesini devretmesi söz konusu değildir.

Ortak kendi hissesini devrederken şirketin kaşesini vurmaz, vurması için sebep olmaz. Bildiğiniz gibi kaşe şirketi temsilen yapılan işlemlerde (TTK.41/1) kullanır ki, bu olayda devredilen hisse senedi şirketin değil, ortağındır.

Bu itibarla şirket ortağının kendi hissesini devrederken şirket kaşesini vumuş olması hayatın olağan akışına, ticari teamüle ve ticaret hukuku ilkelerine uygun değildir..

Hukuk usulünde en önemli ispat kurallarından birisinin "hayatın olağan akışına aykırı iddiada bulunan taraf ispat yükü altındadır" kuralı olduğu düşünüldüğünde, karşı taraf hisse devrini doğrulayacak başkaca deliller de sunmak zorunda kalabilir, düşüncesindeyim.