Mesajı Okuyun
Old 11-06-2007, 09:35   #16
Veysel

 
Varsayılan

Sayın Kayar ; Yukarıdaki tespitlerinize aynen katılıyorum. Bende sizin anladığınız şekilde anladım. Gerçi , ne demek istendiğini ikinci okumamda anladım ama, olsun …

Hatta bu haber, bazı gazete sayfalarının son dakika sütununda “Yargıtay’dan şok karar” şeklinde verildi. İtiraf edeyim ben ilk okuduğumda tam olarak anlayamadım. Gerek haberin veriliş biçimi, haberin uzun tutulması, asıl vurgulanmak istenenin net cümlelerle ifade edilemeyişi (kişisel fikrim, daha net ve açık ifadelerle okuyuculara aktarılabilirdi.) benim gibi hukukçu olmayan bir okur için anlaşılması oldukça güçtü.

Yerel mahkemenin kararında diretmesi ve karşı oy gerekçesini okuduktan sonra karara katıldığım ve katılmadığım noktalar oldu. Doğrudur, özel hayat gizli ve dokunulmazdır. Ancak eylem, sıradan bir eylem değildir. Sanıyorum kişinin bir şekilde bunu kanıtlaması gerektiği ihtiyacı hasıl olmuştur. Hazırlık safhası bir çok soruyu akla getirse dahi… Burada, ilgili medya kuruluşunun sorumluluğunu da göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Bence bu olayda kadın kadar o kuruluş da sorumlu. Kimse kendisini bir başkasının yerine koymamalı ve onun adına hareket etmemeli. Hele hukuk devletinde…

Bir başka taraftan bakacak olursak yıllar önce, –ki şu an da pek değişen bir şeyin olduğunu düşünmüyorum bazı kamu kuruluşlarında dönen rüşvet çarkının gizli kaydedilen bu görüntülerin yayımlanması neticesinde kamuoyunun bilinçlendiği, bir dönem bu tür suçlarda biraz azalma görüldüğü ve az da olsa bu tür programların bazı suçların önlenmesinde caydırıcı rol oynadığı herkesçe bilinmektedir. Şimdi bu karar bu mağdurlara! da emsal teşkil edecek mi?

Haberi buraya taşıdıktan sonra ilk yorumu yapmak istemedim. Amacım ”özel hayatın nereye kadar olanı bizi , nereden sonrası kamuyu ilgilendirir?” sorusuna yanıt aramak.

Saygılarımla.