Sayın Meslektaşlarım;
Kesinleşmiş mahkeme hükümüne göre çocuk teslimi için müvekkil velayet sahibi anne ile A ilinden çocuğunu teslim almak için sözleşiyor.Anılan gün ve saatte bu adrese gelen baba karşı tarafın çocuğu bulundurmadığını ve başka bir ile(ikamet ettiği) gittiğini öğreniyor.Savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.
Baba bu kez çocuğun bulunduğu ilde icra takibi için mahkemeden tedbir istiyor.Ancak "mevcut kararla çocuğu alabilirsiniz" diye tedbir reddediliyor.
İcra Müdürlüğünden işlem başlatılıyor. Tabi bu sürede zaman velayet sahibi lehine geçiyor. Karşı taraf mahkeme hükmüne göre çocuğun görüşme süresinin bitimine birgün kala tebligatı alıyor.Herhangi bir cevap vermiyor.7 günlük süre bitiminde icra takibi yapılıyor.Borçlu ;"çocuğun evde bulunmadığını,kampta olduğunu yerini bilmediğini ,avukatının dosyaya yerini bildireceğini "belirtiyor.
Ardından borçlu vekili aracılığıyla icra takibinin süre geçtiğinden durdurulması için itiraz ediyor.Dava açıyor.Duruşma gününe kadar icra tedbiren durduruluyor.
Biz velayet davası açtığımızdan ve halen devam ettiğinden ,karşı tarafta çocuğun mahkemede dinlenmesini talep ettiğinden zaten çocukla babayı bilinçli olarak görüştürmüyor.
Arkadaşlar; kesinleşmiş mahkeme hükmü ve devam eden velayet davasına rağmen ,sürenin geçmesinde müvekkilin bir kusuru olmadığı belgelerle mevcut olmasına rağmen icra müdürlüğü takibi nasıl durdurabilir?Bu konuda yetkisi var mıdır!
Ayrıca biz çocuk bulunamadığı için borçlu hakkında İİK 341. maddeye istinaden dava açtık. Karşı tarafın haksız ve kendi amacına hizmet etmek için itiraz talebinde bulunduğunu ispatladığımız takdirde tazminat talep edebir miyiz?
Bilgilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.