Mesajı Okuyun
Old 26-12-2011, 08:15   #310
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Cümle bu değildir üstadım, şu şekildedir:

"Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir."

burada davacının zeka seviyesine işaret edildiğini hiç sanmıyorum. Nitekim maddenin gerekçesinde de:"...Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır. Açılacak davanın miktarı biliniyor yahut tespit edilebiliyorsa, böyle bir dava açılamaz..."denmektedir.

Hatta maddenin 2.fıkrasında: "Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir." denmektedir; ki eğer önemli olan davacının zeka seviyesi olsa idi; işbu zeka seviyesi davalının verdiği bilgiyle veya tahkikat sonucu artış gösteremeyeceğine göre, madde kül halinde değerlendirildiğinde de belirttiğiniz şekilde bir subjektifliğin söz konusu edilmediği açıkça ortaya çıkmaktadır (diye düşünüyorum )

Saygılar...

Üstadım, madde ortada, cümle ortada ben yazmadım...

Aynen şunu diyor:

"..belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği.."

Bunu kim takdir edecek? Hakim.

O halde, bu maddeye göre mahkeme, dava açan kişi bakımından "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin..." mümkün olup olamayacağına bakacaktır.

Ben bu hükmün böyle olması doğrudur demiyorum. Maddeden böyle anlaşılıyor diyorum. Böyle bir cümle yerine şu denilemez miydi?

"Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarı yahut değeri tam ve kesin olarak belirlenebilir durumda ise..."