Mesajı Okuyun
Old 10-08-2011, 00:27   #3
Dr.DOGRAMACI

 
Varsayılan

hükümetin iç hukuk yollarının tüketilmediğine dair itirazı da olmuş zaten.

ancak mahkeme bu kararında da (son dönemlerde geliştirdiği içtihatları doğrultusunda) iç hukuk yollarının teoride mevcudiyetine rağmen pratikte işlevselliği bulunmadığından ayrıca iç hukuk yollarının tüketilmesi sonucunda da benzer bir sonuca varılacağından dolayı itirazı reddetmiş. yani iç hukuk yollarını tüketmenize gerek yok. emsal konusunda da zaman aşımı süresini kaçırmadığınız sürece dava açabilirsiniz.

AİHM, Ersin PULATLI (Başvuru No 38665/07) hakkında 26 Nisan 2011 tarihinde verdiği kararda;

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 171.md uyarınca verilen 7 günlük oda hapsi şeklinde disiplin cezası olarak verilen özgürlükten yoksun bırakılmasını ayrıca;

1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu 21. md 3. paragraftaki

"Cumhurbaşkanının, Yüksek Askeri Şüranın tasarrufları ve Sıkıyönetim Komutanlarının 1402 sayılı Kanunda yazılı tasarrufları ile disiplin suç ve tacavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezalar yargı denetemi dışındadır."

hükmünü (yetkili bir mahkeme tarafından mahkum edilmesi gereği) AİHS Özgürlük Hakkı'na (5.md) aykırı görerek tazminata mahkum etmiştir.

Başvuran 50.000€ manevi tazminat talep etmişken mahkeme 9000€ manevi ve 500€ masraflar için tazminata hükmetmiştir.

bu arada kararda Anayasa 129. md. 3. ve 4. fıkralarına da göndermede bulunmuştur.

"(Değişik: 12/9/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır."