Mesajı Okuyun
Old 10-05-2017, 09:04   #8
Av.İrem1084

 
Varsayılan

Umarım aşağıdaki kararlar yardımcı olur...




T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2005/19-63
Karar: 2005/61
Karar Tarihi: 16.02.2005
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - PARA BORÇLARININ ALACAKLININ İKAMETGAHINDAÖDENECEK OLMASI - DAVALININ EDİMİ YÖNÜNDEN BORCUN İFA EDİLECEĞİ YER VEALACAKLININ İKAMETGAHININ BULUNDUĞU YER İCRA DAİRELERİNİN YETKİLİ OLMASI - ÖZELVE GENEL YETKİ KURALI
ÖZET: Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde alıcıdavalının yükümlendiği edim, satış bedelini ödemektir. Para borçlarıalacaklının ikametgahında ödenecektir. Buna göre, para borçlarında, borcun ifaedileceği (para borcunun ödeneceği) yer, alacaklının ikamet ettiği yerdir.Somut olayda davalının edimi yönünden borcun ifa edileceği yer, alacaklınınikametgahının bulunduğu Konya olduğuna ve icra takibi de satış bedelininödetilmesi istemiyle yapıldığına göre, Konya İcra Daireleri de özel yetkiyesahiptir. Özel yetki genel yetkiyi ortadan kaldırmaz ise de, onun yanındavarlığını sürdürür; dolayısıyla dava veya icra takibi, davacının/alacaklınınseçimine göre, hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde veya mahkemedeaçılabilir. Bu durumda, somut olayda icra takibinin yapıldığı Konya İkinci İcraMüdürlüğü'nün yetkili olduğu açıktır. Yerel mahkemece aynı gerekçeyi ve sonucuiçeren Özel Daire bozma ilamına uyulmak gerekir.
(1086 S. K. m. 9, 10) (2004 S. K. m. 50) (818 S. K. m.73)
Dava: Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasındandolayı yapılan yargılama sonunda; (Konya Asliye İkinci Ticaret Mahkemesi)ncedavanın reddine dair verilen 24.3.2004 gün ve 2003/588 - 2004/155 sayılı kararınincelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay Ondokuzuncu Hukuk Dairesi'nin 24.6.2004 gün ve2004/5787-7612 sayılı ilamı ile,
(...Davacı vekili müvekkilinin davalıya hidrolik makineparçaları sattığını, bedelin tahsili amacıyla giriştikleri icra takibinin davalınınyetkiye ve borca yönelik itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazıniptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını,yetkili icra dairesinin davacı alacaklının ikametgahı olan Konya İcraMüdürlükleri değil, davalı borçlunun ikametgahı olan Gaziantep İcraMüdürlükleri olduğunu; kaldı ki, davacının malları tam olarak teslim etmediğini,teslim ettiği mallarında ayıplı çıktığını bildirerek davanın reddi gerektiğinisavunmuştur.
Mahkemece davalının ikametgahının Gaziantep'te olduğu;davalı vekilinin malın ayıplı ve eksik teslim edilmesi yönündeki savunması karşısındaakdi ilişkinin çekişmeli hale geldiği ve borcun da kabul edilmediği; bunedenlerle yetkinin tespiti bakımından HUMK'nın 10. ve BK'nın 73. maddesininuygulanmasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılantakibe yönelik itirazın iptali istemi ile açılan davanın reddine kararverilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Kanunu'nun 73. maddesine göre, para borçlarınınifa yeri, taraflar aksine bir sözleşme yapmamışlarsa alacaklının ikamet ettiğiyerdir.
Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki satımsözleşmesine dayanmaktadır. Davalı yan ortada bir satım sözleşmesinin bulunmadığınıdeğil, akdedilen satım sözleşmesi gereğince davacının ayıplı ve eksik malgönderdiğini savunmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalının akdi ilişkiyiçekişmeli hale getirdiği yönündeki gerekçeyle alacaklının ikametgahı icramüdürlüğünün yetkisizliğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğrugörülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yenidenyapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararınınsüresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonragereği görüşüldü:
A- DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı D... Hidrolik PnomatikSanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili, Konya'daki davacı şirketin davalıyamuhtelif malzemeler satıp, fatura ve sevk irsaliyelerini de düzenleyerek kargoaracılığıyla Gaziantep'deki adresinde teslim ettiğini, fatura bedellerininödenmemesi üzerine Konya İkinci İcra Müdürlüğü'nün 2003/2562 sayılı dosyasıylaicra takibi yapıldığını, davalının haksız şekilde icra dairesinin yetkisine veborca itiraz ettiğini, BK'nın 73. maddesine göre para borçları alacaklınınikametgahında ödenmesi gerektiğinden, davacı alacaklının kendi ikametgahınınbulunduğu yerde de icra takibi yapabileceğini ileri sürerek, yetkiye ve borcaitirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
B- DAVALI CEVABININ ÖZETİ: Davalı Gökay vekili, satımakonu malların tam olarak teslim edilmediklerini, teslim edilenlerin de ayıplı çıktığını,davalının bu durumu defalarca davacıya bildirdiğini, ayıplı malların değiştirileceğinesöz verildiği için davalının ayıp ihbarında bulunmadığını, bu durumda borcaitirazın; icra takibinin borçlunun ikametgahında yapılması gereği karşısında dayetkiye yönelik itirazın haklı bulunduğunu savunarak davanın reddiniistemiştir.
C- YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Yerel Mahkeme, davalıvekilince malın ayıplı ve eksik olduğunun savunulması karşısında taraflar arasındakiakdi ilişkinin çekişmeli hale geldiği, davalı icra takibinde borca da itirazettiğinden olayda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 10 ve Borçlar Kanunu'nun73. maddelerinin uygulanma yerinin bulunmadığı, davalının Gaziantep'de ikametetmesi nedeniyle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 9. maddesindeki genelyetki kuralı uyarınca, yetkinin Gaziantep İcra Dairesine ait olduğu, takibinyapıldığı Konya İkinci İcra Müdürlüğünün yetkisiz bulunduğu gerekçesiyle davanınreddine karar vermiştir.
D- TEMYİZ EVRESİ BOZMA VE DİRENME: Davacı vekilince,sözleşme ilişkisinin davalı tarafından inkar edilmemiş ve icra takibinin satışbedelinin ödetilmesi istemiyle yapılmış olması karşısında, Hukuk UsulüMuhakemeleri Kanunu'nun 10. ve Borçlar Kanunu'nun 73. maddeleri uyarınca Konya İcraDairesinin de yetkili olduğunu ileri sürerek temyiz ettiği karar, Özel Daireceyukarıdaki gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme, gerekçesini tekrar ederek öncekikararında direnmiş, direnme kararını davacı vekili temyiz etmiştir.
E- MADDİ OLAY: Konya'daki davacı satıcı şirket,Gaziantep'te ikamet eden davalıya muhtelif makine aksamı satmış, satıma konumallar, davalının Gaziantep'deki adresine kargo ile gönderilip teslimedilmiştir.
Taraflar arasında satım sözleşmesinin varlığıçekişmesizdir.
Alıcı davalı sözleşmenin varlığını kabul etmiş, ancak,satıma konu malzemelerin eksik teslim olunduğunu, bazılarının da ayıplı olduğunusavunmuştur.
İtirazın iptaline konu ilamsız icra takibi, satılanmalzemeler için düzenlenip yasal süresinde davalının itirazına uğramayan faturabedellerinin tahsili istemiyle ve Konya İkinci İcra Müdürlüğünde yapılmıştır.
Davalı, hem kendi ikametgahının Gaziantep'te olmasınadayanarak İcra Dairesinin yetkisine ve hem de, malların eksik ve ayıplı teslimedildiği iddiasıyla borca itiraz etmiş; görülmekte olan davada, davalının heriki itirazının da iptali istenilmiştir.
F- GEREKÇE: Maddi olgu, bozma ve direnme kararlarınıniçerikleri itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, takibin yapıldığıKonya İkinci İcra Müdürlüğü'nün yetkili olup, olmadığı; davalının eksik ve ayıplımal teslimine ilişkin savunmasının, akdi ilişkinin varlığını çekişmeli halegetirip, getirmediği noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtilmelidir ki; taraflar arasında bir satımsözleşmesinin bulunduğu alıcı davalı tarafından kabul edildiğine göre, eksik veayıplı mal teslimine ilişkin savunma, sözleşme ilişkisinin varlığını değil,sadece tarafların sözleşmedeki edimlerle ilgili karşılıklı talep haklarını, eşsöyleyişle sözleşmenin içeriğini çekişmeli hale getireceğinden, YerelMahkemenin, davalı tarafın savunması karşısında sözleşmenin varlığı konusundaçekişme doğduğuna dair kabulü isabetsiz görülmüş; taraflar arasında birsözleşme ilişkisinin bulunduğu benimsenmiş ve somut olayda takibin yapıldığıicra dairesinin yetkili olup olmadığı konusundaki, içeriği aşağıda yer alan değerlendirme,bu çerçevede yapılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu'nun 50/1. maddesine göre, para veteminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, Hukuk UsulüMuhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmaksuretiyle belirlenir. Bu nedenle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkikonusundaki hükümlerinin, somut olaydaki uyuşmazlıkla sınırlı olarak açıklanmasındayarar görülmüştür:
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 9. maddesi, tersinebir yasa hükmü olmadıkça, her davanın, açıldığı tarihte davalının ikametgahınınbulunduğu yer mahkemesinde görüleceğini öngörmektedir. Bu hükme göre, genelyetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. 10. maddede ise, sözleşmeninifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla,sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde dahi dava açılabileceği belirtilmiştir.Bu hüküm, özel yetkiye ilişkin bir düzenlemeyi içermektedir.
Anılan Kanunun 22. maddesinde, tarafların yetkisözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabuledebilecekleri belirtilmiştir. Uyuşmazlık bakımından sonuca etkili olmamaklabirlikte, yeri gelmişken şu hususun da belirtilmesinde yarar görülmüştür:Olumsuz yetki sözleşmesi yapılamaz; eş söyleyişle, yetki sözleşmesi yoluylagenel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisi kaldırılamaz. Sadece, onların yanındayetkili olabilecek başka bir mahkeme kararlaştırılabilir.
Yukarıda belirtildiği üzere, Hukuk Usulü MuhakemeleriKanunu'nun yetki konusundaki bu hükümleri, İcra ve İflas Kanunu'nun 50/1.maddesi uyarınca, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkiliicra dairesinin belirlenmesinde kıyasen uygulanacaktır.
İcra Dairelerinin ve Mahkemelerin yetkisine ilişkin buyasal hükümler karşısında somut olay değerlendirildiğinde:
Olayda, davalının ikametgahı Gaziantep'de bulunduğundan,Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 9. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralıuyarınca Gaziantep icra daireleri genel yetkilidir. Ne var ki, aynı Kanunun 10.maddesindeki özel yetki kuralına göre, sözleşmenin ifa edileceği yerdeki icradairesinde de takip yapılabilir.
Karşılıklı edimleri içeren (iki taraflı) sözleşmelerde,ifa yeri belirlenirken, uyuşmazlık konusu ifanın hangi tarafa ait olduğu ve neşekilde, nerede gerçekleştirileceği esas alınmalıdır.
Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde alıcı davalınınyükümlendiği edim, satış bedelini ödemektir. Borçlar Kanunu'nun 73. maddesi,para borçlarının alacaklının ikametgahında ödeneceğini öngörmektedir. Bunagöre, para borçlarında, borcun ifa edileceği (para borcunun ödeneceği) yer,alacaklının ikamet ettiği yerdir. Somut olayda davalının edimi yönünden borcunifa edileceği yer, alacaklının ikametgahının bulunduğu Konya olduğuna ve icratakibi de satış bedelinin ödetilmesi istemiyle yapıldığına göre, Hukuk UsulüMuhakemeleri Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca Konya İcra Daireleri de özelyetkiye sahiptir.
Özel yetki genel yetkiyi ortadan kaldırmaz ise de, onunyanında varlığını sürdürür; dolayısıyla dava veya icra takibi, davacının/alacaklınınseçimine göre, hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde veya mahkemede açılabilir.Bu durumda, somut olayda icra takibinin yapıldığı Konya İkinci İcra Müdürlüğü'nünyetkili olduğu açıktır.
Hal böyle olunca, Yerel Mahkemece aynı gerekçeyi vesonucu içeren Özel Daire bozma ilamına uyulmak gerekirken, maddi olgununnitelendirilmesinde ve Kanun hükümlerinin yorumunda yanılgıya dayalı öncekikararda direnilmesi usule ve Kanuna aykırıdır. Direnme kararı bu nedenlebozulmalıdır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerdendolayı HUMK'nın 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşinharcının geri verilmesine, 16.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.


T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/666
K. 2005/1156
T. 14.2.2005

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA YETKİLİ MAHKEMELER ( Satış Bedelinin Tahsili İçin Yapılan Takibe İtiraz – Para Borcunun Götürülecek Borç Niteliği ve Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin de Yetkili Olması )
• SATIŞ BEDELİNİN TAHSİLİ İÇİN YAPILAN TAKİBE VAKİ İTİRAZIN İPTALİ TALEBİ ( Yetkili Mahkemeler – Para Borcunun Götürülecek Borç Niteliği Nedeniyle Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin de Yetkili Olması )
• YETKİLİ MAHKEMELER ( Satış Bedelinin Tahsili İçin Yapılan İcra Takibine Vaki İtirazın İptali Davasında – Para Borcunun Götürülecek Borç Niteliği )
• ALACAKLININ İKAMETGAHI MAHKEMESİNİN YETKİLİ OLMASI ( Fatura Bedelinin Tahsiline Yönelik Takibe Vaki İtirazın İptali Davasında – Para Borcunun Götürülecek Borç Niteliği )

1086/m.9,10
818/m.73

ÖZET : Dava, fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Uyuşmazlık, satış bedelinin ödenmesine özgülenmiştir. Bedel götürülecek borçlardan olduğundan HUMK.’nun 10 ve BK 73. maddesi uyarınca ( Sarıyerde ödenmesi gerekeceğinden ) Sarıyer Mahkemeleri yetkilidir. Bu bakımından yetkisizlik itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, istek doğrultusunda dava dilekçesinin reddedilmiş olması yanlıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, 6 adet fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davalı, ikametgahı mahkemesi Keşan Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkili olduğunu belirterek yetkisizlik ilk itirazında bulunmuştur.

Mahkemece HUMK.’nun 9. maddesi gereği yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Keşan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık, satış bedelinin ödenmesine özgülenmiştir. Bedel götürülecek borçlardan olduğundan HUMK.’nun 10 ve BK 73. maddesi uyarınca ( Sarıyerde ödenmesi gerekeceğinden ) Sarıyer Mahkemeleri yetkilidir. Bu bakımından yetkisizlik itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, istek doğrultusunda dava dilekçesinin reddedilmiş olması yanlıştır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 14.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.






T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/10001
K. 2005/13542
T. 21.9.2005

• PARA ALACAĞININ ÖDETİLMESİ TALEBİ ( Bu Nevi Davalara Alacaklının İkametgahı Mahkemesinde de Bakılabileceği )
• PARA BORCU ( Alacaklı Kendi İkametgahının Bulunduğu ve Yetkili Olan Yerde İcra Takibi Yaptığı Gibi Aynı Yer Mahkemesinde de Dava Açması – Mahkemece Yetki İtirazının Reddi İle İşin Esası İncelenmesi Gereği )
• YETKİ İTİRAZI (Para Borcu – Alacaklı Kendi İkametgahının Bulunduğu ve Yetkili Olan Yerde İcra Takibi Yaptığı Gibi Aynı Yer Mahkemesinde de Dava Açması – Mahkemece Yetki İtirazının Reddi İle İşin Esası İncelenmesi Gereği)
• ALACAKLININ İKAMETGAHI ( Para Borcu – Alacaklı Kendi İkametgahının Bulunduğu ve Yetkili Olan Yerde İcra Takibi Yaptığı Gibi Aynı Yer Mahkemesinde de Dava Açması – Mahkemece Yetki İtirazının Reddi İle İşin Esası İncelenmesi Gereği )

818/m.73
1086/m.10

ÖZET : Dava, para alacağının ödetilmesi isteğine ilişkindir. BK. 73 ve HUMK.nun 10. maddesi uyarınca bu nevi davalara alacaklının ikametgahı mahkemesinde de bakılabilir. Dava konusu olayda da alacaklı, para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahının bulunduğu ve yetkili olan Kadıköy’de icra takibi yaptığı gibi aynı yer mahkemesinde de dava açmış olup, mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki kısmi itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalının bankadan almış olduğu kredi kartına kefil olduğunu, asıl borçlu olan davalının borcunu ödememesi nedeniyle icra tehdidi altında borcu bankaya kefil olarak ödemek zorunda kaldığını belirterek, ödediği miktarın davalıdan rücuen tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptalini, %40 inkar tazminatının ödetilmesini istemiştir.

Davalı, ikametgahı mahkemesi olan Denizli İli Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu beyanla yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden de davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine istek halinde dosyanın yetkili Denizli İli Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dava, para alacağının ödetilmesi isteğine ilişkindir. BK. 73 ve HUMK.nun 10. maddesi uyarınca bu nevi davalara alacaklının ikametgahı mahkemesinde de bakılabilir. Dava konusu olayda da alacaklı, para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahının bulunduğu ve yetkili olan Kadıköy’de icra takibi yaptığı gibi aynı yer mahkemesinde de dava açmış olup, mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.9.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.