Mesajı Okuyun
Old 24-02-2016, 11:10   #30
av__emrah

 
Varsayılan

12. Hukuk Dairesi 2012/30121 E. , 2013/2542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2012
NUMARASI : 2011/463-2012/390

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İstanbul 12. İcra Müdürlüğü'nün 2011/8818 Esas sayılı dosyasında, alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O tarafından borçlular H.K.ve İ.Y.hakkında icra takibi başlatıldığı, söz konusu dosyadan 09.08.2010 tarihinde yazılan talimatta, rehne konu olan ..plaka sayılı aracın, araç ve plaka, hat değeri ile birlikte ayrı ayrı fiili haczinin ve kıymet taktirinin yapılmasının talep edildiği, bahsi geçen minibüs niteliğindeki aracın Pendik 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/4799 Talimat sayılı dosyasından 23.08.2010 tarihinde fiilen haczedilerek, hat değerinin 500.000 TL, araç değerinin ise 10.000 TL olarak belirlendiği, 03.11.2010 tarihinde ise asıl icra dosyasından talimat yazılarak söz konusu aracın kesinleşen araç plaka ve hat değeri ile birlikte muhammen bedel üzerinden satılmasının talep edildiği, talimat icra müdürlüğünce ihale işlemlerinin gerçekleştirildiği görülmüştür.
Borçlu tarafından ihalenin feshi istemi üzerine, İcra Mahkemesince . Plakalı minibüse ilişkin ihalenin feshini gerektirir usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı, araca ait hatta ilişkin olarak da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (M) ve (TM) Seri Plakalı ve Hatlı Ticari Minibüs Yönergesi uyarınca minibüs hatlarının devrinin ve satışının özel düzenlemelere tabi kılındığı, bu nedenle minibüs hattının cebri icraya konu yapılamayacağından bahisle . plaka sayılı minibüs hattına ilişkin talebinin kabulü ile, 09.02.2011 tarihinde yapılan ihalenin feshine, .plaka sayılı araca ilişkin ihalenin feshi talebinin ise reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asılolan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Somut olayda borçluya ait .plaka sayılı aracın fiilen haczinin yapılarak makine değeri ile araca ait hattın değeri tespit edilmiştir. Ticari hayatta sürekli olarak alım ve satıma konu olan minibüs hatlarının ekonomik bir değerinin bulunmadığı ileri sürülemez. Hattın, satışa esas muhammen bedelinin 500.000 TL olarak tespit edilmiş olması da bunun ayrı bir göstergesidir. Ancak hat, plakadan ayrı olarak bağımsız bir hacze konu olamaz. Ticari plakalı bir minibüs hattının haczi plakaya konacak haciz ile gerçekleşir. Diğer bir ifadeyle minibüs hatları, plakaya bağlı olup onun mütemmim cüzüdür. Hat, plaka için verildiğinden, hattın haczi de, plakanın haczi ile gerçekleşmiş olur. Aynı doğrultuda plaka satıldığında hattın da satışı gerçekleşmiş olur. Bunların birlikte satılmasını zorunlu kılan ekonomik bütünlük olduğundan hat ve plakanın ayrı ayrı kıymet taktirleri yapılarak birbirlerinden bağımsız olarak satılmaları düşünülemez.
Yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olayın incelenmesinde, talimat icra müdürlüğünce 23.08.2010 tarihinde yapılan fiili haciz ve kıymet taktirinde .plakalı aracın hat değerinin 500.000 TL olarak tespit edildiği ve tespit edilen bu değer üzerinden ihalesinin gerçekleştirildiği, yapılan bu işlemde bir usulsüzlük bulunmadığı, ihalenin feshini gerektiren bir durum olmadığı görülmektedir. İcra Mahkemesi'nin 34 M 5865 plakalı araca ait hatta ilişkin olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (M) ve (TM) Seri Plakalı ve Hat1ı Ticari Minibüs Yönergesi uyarınca minibüs hatlarının devrinin ve satışının özel düzenlemelere tabi kılındığı, bu nedenle minibüs hattının cebri icraya konu yapılamayacağına yönelik gerekçesi yerinde değildir. Satış işlemlerinde uyulacak esaslar, İİK'nun menkul malların satışını düzenleyen 112 ve devamı maddelerinde gösterilmiştir. Kaldı ki, söz konusu yönergede cebri satışı engelleyen bir düzenleme de bulunmamaktadır.

O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.