Mesajı Okuyun
Old 17-11-2006, 23:54   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan


Sorunun yanıtı pek olumlu gözükmemekte ,

"Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olacağı Yeni Medeni Kanunun 1007. maddesinde düzenleme altına alınmıştır. Ancak Devletin sorumluluğundan söz edilebilmesi için tapu sicilinin tutulmasında tapu sicil müdürü ya da memurunun hukuka aykırı bir işleminin ve bununla zararlı sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekir. Kadastro çalışmaları ve faaliyetleri sırasındaki işlemler tapu sicili tutma kavramı içinde yorumlanamaz. O halde Hazine kadastro tesp
iti sırasında yapılan hatalardan MK.'nun 1007. maddesine göre sorumlu tutulamaz. Dairemiz bu görüşü benimsemiş olup istikrarlı biçimde de uygulamaktadır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26/10/1980 gün ve 1978/4-624 Esas, 1980/2478 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır. " ( 4.HD:. 26.12.2002 E. 2002/14339 K. 2002/14717)

"Bu itibarla zarar ile sicilin tutulması arasında ilişkinin bulunması icap ettiğinden, sicil tutulması ile ilgili olmayan, kanun yolları gösterilmiş ve bu yollara müracaat suretiyle düzeltilmesi olanakları bulunan kadastro çalışma ve faaliyetleri sırasındaki işlemleri sicil tutma kavramı içinde mütalaa edilemiyeceğinden Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. "( HGK. 26.111980 T. E. 1978/4-624 K.1980/2478)

Saygılarımla.