Mesajı Okuyun
Old 05-02-2013, 14:21   #4
detay82

 
Varsayılan

Bence siz tanıklarınızı bildirin, duruşmada da hazır edin. Yargıtay, bu tarz katı ara kararları bazen esnetebiliyor. Örneğin tanık dinleme gidelerinin ara kararda gösterilmemesi vb.

Aşağıdaki Yargıtay kararı gibi,

2.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/1504
Karar: 2011/1609
Karar Tarihi: 17.10.2011

 

ÖZET: Tanıkların dinlenmesi konusunda verilen ara kararların ve kesin sürenin taraflarda duraksamaya neden olmayacak açıklıkta olması gerekir. Mahkemece davacı tanıklarının dinlenmesi konusunda kesin süre verilmişse de; tanık dinleme giderlerinin miktarı ara kararında açıkça gösterilip bildirilmemiştir. Tarafın tanığını duruşmaya getirme yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının bildirdiği tanıklarının duruşmaya usulünce çağrılıp, dinlenilme işlemi yapılmadan, eksik incelemeyle hüküm oluşturulması bozmayı gerektirmiştir.

(7201 S. K. m. 23, 41) (6100 S. K. m. 240) (1086 S. K. m. 253)

Dava: Taraflar aras
ındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm 25.06.2010 tarihli ek karar ile esas hükümde reddedilen boşanma davası, kabul edilen kadının nafaka davası ve ziynet eşyası alacağı davasından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: 1- Tebligat Kanununun 41. maddesi gereğince Adli Yargı yerinde mahkemeler, mahkemelerde görevli memurları vasıtasıyla tebligat yapabilir. Ancak, tebligat mazbatasında tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının gösterilmesi gerekir (Tebligat Kanunu md. 23/8). Mahkemece davanın esası hakkında verilen hükmün kalemde memur vasıtasıyla tebliğ edildiği halde, tebligatı yapan memurun kimliğinin açıklanmadığı görülmektedir. Bu nedenle, hükmün tebliği usule uygun olmadığından tebligat geçersiz ve temyizin süresinde olduğu anlaşıldığından; 25.06.2010 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmiştir.

2- Hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Tanıkların dinlenmesi konusunda verilen ara kararları ve kesin sürenin taraflarda duraksamaya neden olmayacak açıklıkta olması gerekir. Mahkemece davacı tanıklarının dinlenmesi konusunda kesin süre verilmişse de; tanık dinleme giderlerinin miktarı ara kararında açıkça gösterilip bildirilmemiştir. Tarafın tanığını duruşmaya getirme yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının bildirdiği tanıklarının duruşmaya usulünce çağrılıp, dinlenilme işlemi yapılmadan, eksik incelemeyle hüküm oluşturulması (6100 S. HMK. md. 240 vd. HUMK. md. 253 vd) usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen 25.06.2010 tarihli ek kararın yukarıda l. bentte gösterilen nedenle kaldırılmasına, temyiz edilen davanın esası hakkındaki hükmün ise yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle bozulmasına, bozma sebebine göre davacı-davalı kocanın davalı -davacı kadının nafaka davası ve ziynetlerden dolayı vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17.10.2011

Saygılarımla.