Mesajı Okuyun
Old 15-08-2008, 19:34   #1
Gemici

 
Varsayılan Kadın’ın Toplumdaki Yeri .- Tarih’te ve Günümüzde -

Kadın’ın Toplumdaki Yeri .- Tarih’te ve Günümüzde -

15 Ağustos Katolik Kilisesi’nde Meryem Ana’nın göğe alınmasının bayramı olarak kutlanır. Avusturya’da Lichtenstein’da, İsviçre’nin bazı Kantonları’nda ve Bavyera’nın bazı yerleşim yerlerinde tatildir bu gün. Bu yerleşim yerlerine Münih’te dahil ve bugün çalışmıyorum. Balığa gitmeyi planlamıştım bugün, ama dışarıda soğuk ve yağmurlu bir hava var. Evde kaldım. Ve tarihsel ve toplumsal rolleri Meryem Ana’nınkine benzemiyen, ikinci sınıf insan muamelesi gören kadınları düşünüyorum.

Neden atalarımız kadın için ‘saçı uzun aklı kısa’ demiş.
Neden ‘Karı sözüne uyan adam değildir’ demişler.
Neden ‘Kadının kazdığı kuyudan su çıkmaz’, ‘kadının yüklediği yük şuraya varmaz’, ‘kadınların işi tavukların eşinmesine benzer’ demiş atalarımız acaba. Var mı bu saydıklarımda bir gerçek payı, yoksa işin içinde başka hesaplar mı var?

Erkekler kadınlardan daha mı zekidir?
Kadınlara toplumda ikinci sınıf insan muamelesi yapılması kadınlar hak ettikleri için midir?
Kadınların baskı altında tutulmasında hukukun rolü nedir?

Yukarıdaki soru-örneklerin hepsini ve sona eklediğim şiiri Türkçe’den ve Türkiye’den aldığım için kimse kızmasın lütfen. Amacım açtığım bu konuyu Batı’dan vereceğim örneklerle açıklamaya çalışmak.

Kadınların toplumdaki yerlerinin tarihsel gelişimini ve bugünkü durumlarını açıklamaya çalışırken, kendimden fazla birşeyler katmak istemiyorum. Bunun yerine konu üzerinde kafa yormuş tarihi kişilerin düşüncelerine ve günümüzdeki bilim adamlarının, özellikle psikologların, biyologların bulgularına yer vermek istiyorum.

Birileri yazdıklarımdan yola çıkarak Batı’daki kadın ve kadın hareketi ile Türkiye’deki kadın ve kadın hareketi arasında bir bağlantı kurarsa bu bağlantıdan ve çıkaracağı sonuçlardan dolayı bir sorumluluk kabul etmek niyetinde olmadığımı şimdiden bildiririm.

Devamı bir başka sefere

Saygılarımla

--------------------------------------------------
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,

Nazım Hikmet