Mesajı Okuyun
Old 13-11-2006, 15:12   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde "yapının imar mevzuatına uygun olarak yapılması" şartı bulunmasına rağmen, müteahhit kooperatif bunu ihlal ederse; arsa sahipleri, bir ihtar ile sözleşmeyi fesh ettiğini müteahhite bildirmelidir. Bu halde arsa sahipleri, kooperatife ve (tapuları verildiyse bile) kooperatiften tapu devrini alan şahıslara (üyelere) karşı, tapu kaydının iptali ile arsa paylarının kendi adlarına tescili davası açmalıdır.

Yargıtay'ın bir kısım kararlarına göre; imar mevzuatına aykırı yapılan inşaat, hukuken korunabilecek bir değer değildir. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olarak, bu şekilde ruhsatsız veya ruhsata aykırı bir inşaat yapılmış olması halinde; arsa sahipleri sözleşmenin feshi ile müteaahhit adına olan tapu kaydının iptali ve kendi adlarına tescili davası açmalıdırlar. Böyle bir davada
Alıntı:
mahkemece yapılacak şey; inşaatın tadilat projesi ile yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığının, işlem dosyasının belediyeden celbi suretiyle tespit edilmesi ve yasal hale getirilmesinin mümkün olması halinde, yasal yükümlülüğünü yerine getirmek için müteahhide yeterli süre verilmek ve yasal hale getirilmesi halinde, davacı arsa sahibine isteklerinin açıklattırılması suretiyle, bu istekler hakkında hüküm tesis etmektir.
Y.15. HD. 2001/1601-3598, 02.07.2001
Binanın tadilat projesi ile yasal hale getirilmesi imkanının bulunmaması halinde; binanın hukuken korunur değer olarak görülme imkanı bulunmadığından, kooperatif veya ondan devralan 3. şahıslar üzerindeki arsa payları iptal edilerek; arsa sahibi üzerine tescil edilmektedir. Bu durum sadece müteaahhitten pay iktisap edenler içindir, direkt olarak arsa sahibinden pay iktisabı ise korunuyor.
Alıntı:
Ruhsatsız veya ruhsata aykırı binalar tadilat projeleri ile yasal hale getirilmedikçe, bu yerlerle ilgili olarak tescil, teslim, nefaset farkı ve zararların tazmini gibi talepler dinlenemez. Sadece sözleşmede öngörülen teslim zamanını geçen süre için kira bedelleri talep edilebilir.
Y.15 HD. 2001/1601-3598, 02.07.2001

Ancak Yargıtay diğer bir kısım kararlarında ise, böylesi bir durumda davacının önce bina için kal talebinde bulunması gerektiğini, ancak bundan sonradır ki tescil davası açabileceğine dair içtihatta bulunmuştur.
Alıntı:
İmar Kanunu'nun emredici hükümlerine aykırı biçimde inşa edilmiş, ruhsatsız bina veya ruhsatına aykırı bölüm ile ilgili yasaya aykırılık giderilmeden kal dışında, eksik veya fazla işler bedeli, tescil ya da hukuki yarar olsa bile mülkiyet tespiti istenemez. Yasaları uygulamakla görevli olan mahkemeler imar sucu işleyen yükleniciler ile onların bu eylemlerinden yararlanmaya kalkışan arsa sahiplerinin bu tür talepleri doğrultusunda karar veremezler. Yasal hale getirilmesi imkanı bulunmayan bina için davacı ancak yıkım talebinde bulunabilir.
YGK. 1999/15-653-965, 17.11.19999

Benzer vakıa nedeniyle, müteahhitten pay alan 11 müvekkilime karşın, arsa sahibi tarafından sadece sözleşmenin feshi ve tapu iptali davası açılmış ve K.çekmece Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da kabul edilmiştir. Ben davaya ancak karardan sonra dahil oldum ve kararı ikinci kısımda belirttiğim kararlara dayanarak Mayıs 2005'de temyiz ettim. Sonuç ne olacak ben de çok merak ediyorum. Sanırım kısa bir müddet sonra gelir, bu foruma yazarım ve Yargıtay'ın en son uygulamasını da görmüş oluruz.

Saygılarımla.