Mesajı Okuyun
Old 19-03-2010, 12:46   #24
Av.Ferahfeza

 
Varsayılan

Işık: Ayrımcılık ve Eşitlikle İlgili Tanımlar Net Yapılmalı

Feminist Nazik Işık, AKP'nin Anayasa değişikliği teklifini "tek parti girişimi" olarak nitelendiriyor, toplumun temeline aileyi değil bireyi koyan, devleti değil yurttaşı esas alan bir anayasa hazırlanmasını istiyor. Işık'a göre devletin eşitliği sağlayacak geçici özel önlemler almakla yükümlü olduğunun belirtilmesi de çok önemli.

"Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), yeni Anayasa teklifini kendisinin tek parti girişimi şeklinde sürdürüyor. 2007 seçimleri öncesinde yaşanan Anayasa tartışmaları ve getirilen öneriler bu teklife yansımadı. AKP'nin tartışmayı kendi taslağı üzerinden sürdürmek istemesi, üzücü ve ürkütücü."

10 Aralık Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi Nazik Işık, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) anayasa değişikliği teklifini böyle değerlendiriyor.

AKP'nin tutumu nedeniyle tüm toplumsal kesimlerin görüş ve ihtiyaçlarını dikkate alan katılımcı bir anayasa hazırlanması ihtimalinin azaldığını belirten Işık, "Farklı ülkelerde anayasa yapma süreçleri 2.5 ila 5 yıl arasında değişirken Türkiye'de oylama süresi 60 güne indirildi. Tartışmak için bile yeterli zaman bırakılmaması, gerginliği artırıcı, uzlaşmadan uzaklaştırıcı ve bu açıdan çok tehlikeli" diyor.

"Devleti değil yurttaşı, aileyi değil bireyi temel alan anayasa"
AKP'nin anayasa paketinin yalnızca 12 maddeden oluştuğunu oysa Türkiye'nin bütünlüklü bir düzenlemeyle yeni bir anayasa ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Işık, "Anayasa sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni değil başta Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi olmak üzere Türkiye'nin taraf olduğu tüm ilgili sözleşme, direktif ve tavsiye kararları referans alınarak hazırlanmalıdır" diyor.

Işık'a göre, öncelikli nokta, toplumun temeline aileyi değil bireyi, vatandaşı koyan bir anayasa hazırlanması. Çünkü ancak o zaman "eşitlik"ten söz edilebilir, devleti değil insanı esas alan bir anayasa hazırlanabilir, demokratik ve katılımcı bir toplumsal temel oluşturulabilir.

Kadınlar ve ayrımcılığa uğrayan, eşitlik arayışında olan herkes açısından ayrımcılık yasağı ve eşitlikle ilişkili tanımlar çok net yapılmalı. Yoksa, örneğin eşitlik adına geçici özel önlem almak bile imkansızlaşabilir.

Işık'ın diğer öneri ve talepleri ise şöyle:

- "Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir" şeklinde düzenlenmiş olan Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı maddesine, etnik köken, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, medeni hal, yaş, engellilik sözcükleri eklenmeli.

- Doğrudan, dolaylı veya sonuçta eşitsizlik yaratan her türlü ayrımcılığın yasak olduğu açıkça belirtilmeli. Aynı şekilde fırsatlarda, uygulamada ve sonuçta eşitlik Anayasa'da öngörülmeli. Devletin ayrımcılık yasağı nıve eşitliği fiili durum haline getirmekten yükümlü/sorumlu olduğu açıkça ifade edilmeli.

- Kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olmasının fiili olarak gerçekleştirilmesi başta olmak üzere, alınacak geçici özel önlemlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı açıkça belirtilmeli. Aksi halde, şu anda olduğu gibi, Anayasa Mahkemesinin bu önlemleri imtiyaz sayması veya eşitsizlik olarak görerek bozması olasılığı devam edecek.

- Anayasa, temsil, katılım, eğitim, çalışma, siyaset, sağlık hakkıyla, sosyal hizmetlerle ilgili ayrıntılı düzenlemeler içeriyor. Bu maddelerde de eşitlik ve ayrımcılık yasağını tekrarlayan, geçici özel önlemler öngören ifadeler yer almalı.

- Örgütlenme özgürlüğü en geniş şekilde tarif edilmeli ve sivil toplumun destekleneceği hükmü Anayasa'da yer almalı. (BB)

Burçin BELGE burcin@bianet.org İstanbul - BİA Haber Merkezi18 Mart 2010, Perşembe