Mesajı Okuyun
Old 13-02-2007, 17:22   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Arada bir sözleşme varsa ve ödeme günü sözleşmede kararlaştırılmışsa, bu süre belirli ve kesin süre sayılır ve temerrüt için ihtara gerek yoktur.

Saygılar.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/13037

K. 2005/2091

T. 14.2.2005

• TESPİT DAVASI ( Taraflar Arasında Yapılan Protokolün Feshedildiği Ancak Borçlar Kanunu'na Göre İhtar Yapılmaması Nedeniyle Feshin Haksız Olduğu Gerekçesiyle Feshin Geçersizliğinin Tesbiti ile Sözleşmenin Devamına ve Borcun İfasına Karar Verilmesi İstemi )

• TEMERRÜT ( Belirlenen Günün Geçmesiyle Borçlar Kanunu Uyarınca Ayrıca İhtara Gerek Kalmadan Borçlunun Mütemerrit Duruma Düşmesi )

• KESİN SÜRE ( Taraflar Arasındaki Düzenlenmiş Olan Protokolde Borcun İfa Edileceği Tarih Yani Ödemenin Hangi Tarihte Yapılacağı Açıkça Kararlaştırıldığına Göre Bu Sürenin Kesin Süre Olması )

• İHTAR ( Borçlar Kanunu'nun 107. Maddesinde Açıklandığı Şekilde Kesin Süreli Ödemelerde Temerrüd İhtarına Gerek Olmaması )

818/m.101,107


ÖZET : Taraflar arasındaki düzenlenmiş olan protokolde borcun ifa edileceği tarih yani ödemenin hangi tarihte yapılacağı açıkça kararlaştırıldığına göre, bu sürenin kesin süre olduğu anlaşılmaktadır. Belirlenen bu günün geçmesiyle, BK.nun 101/2 maddesi gereğince ayrıca ihtara gerek kalmadan borçlu mütemerrit duruma düşer. Borçlar Kanunun 107. maddesinde açıklandığı şekilde, kesin süreli ödemelerde, temerrüd ihtarına gerek yoktur.
DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile yapılan protokole göre belirlenen güzergahlarda parkomat makinaları vasıtasıyla otopark işletmeciliği yaptıklarını, davalının 12.6.2001 tarihli ihtar ile kasım 2001 tarihinden itibaren hiçbir ödeme yapılmadığı gerekçesi ile protokolün feshedildiğinin bildirildiği, oysa BK.nun 101 maddesine göre hiç bir ihtar yapılmadığını bu nedenle feshin haksız olduğunu ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tesbiti ile sözleşmenin devamına ve borcun ifa edilmesi için münasip bir mehil tayin edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, protokolün 13. maddesindeki koşulların oluştuğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı tarafından çekilen ihtarda, edimin yerine getirilmesi için münasip bir mehil tayin edilmediğinden BK.nun 106. maddesindeki koşullarına oluşmadığı açıklanarak, feshin geçerli olmadığının tesbitine, diğer isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan protokolün 13. maddesinde " şirket 9. maddede bahsi geçen net saat ücretinin %30'nun %70'ine tekabül eden payı Bodrum Belediye Başkanlığı'na her hafta pazartesi günü ödeyecek ....belirlenen tarihte ödeme yapılmaması halinde gecikme zammı tatbik edilecek hiç ödeme yapılmaması halinde Belediye fesih yetkisini kullanmak ya da yasal mevzuat uyarınca takip yapmak seçimlik hakkına sahiptir" hükümleri yazılıdır. Mahkemece hükmüne esas alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, davacı temmuz-kasım 2001 dönemi ile 2001 yılı mayıs-haziran kiralarının süresinden sonra da olsa yatırdığı, kasım 2001-mayıs 2002 arası ödemenin ise davacının kendi belirlediği tutar üzerinden dava tarihinden sonra 11.7.2002 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı Belediye, 12.6.2002 tarihli ihtarında, kasım 2001 tarihinden itibaren ödeme yapılmadığından protokolün 13. maddesi gereğince protokolün feshedildiği bildirilmiştir. Taraflar arasındaki düzenlenmiş olan protokolde borcun ifa edileceği tarih yani ödemenin hangi tarihte yapılacağı açıkça kararlaştırıldığına göre, bu sürenin kesin süre olduğu anlaşılmaktadır. Belirlenen bu günün geçmesiyle, BK.nun 101/2 maddesi gereğince ayrıca ihtara gerek kalmadan borçlu mütemerrit duruma düşer. Borçlar Kanunun 107. maddesinde açıklandığı şekilde, kesin süreli ödemelerde, temerrüd ihtarına gerek yoktur. Buna göre, dava tarihi itibariyle kasım 2001 tarihinden itibaren hiç ödeme yapılmadığı anlaşıldığından taraflar arasındaki protokolün 13. maddesinde açıklanan fesih koşuları oluşmuştur. Açıklanan nedenlere davanın reddi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.