Mesajı Okuyun
Old 01-03-2007, 14:35   #123
sahinaydın

 
Varsayılan bireysel özgürlükler, toplumsal değerleri incitmemeli

Alıntı:
Kasten yaralama
Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi...

Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

Eziyet
Madde 96- (1) Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi..
(2) Yukarıdaki fıkra kapsamına giren fiillerin;
a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı,
b) Üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe karşı,

Kötü muamele
Madde 232- (1) Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimse..


Cebir
Madde 108- (1) Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması..


Şiddet ; Bir kişiye, güç veya baskı uygulayarak isteği dışında bir şey yapmak veya yaptırmak
Cinsel istismar: Bir kişiyi, istemediği zaman ve şekilde cinsel ilişkiye zorlamak
(sözlük anlamları)
(Hukuki anlamlarına bakarak çözüme ulaşalım.)

Kadın veya erkek aynı an ve şekilde birlikte olmayı istemeyebilirler, gayet doğaldır. Bu evlilik içinde halledilmesi gereken bir meseledir. Eşlerden birinin diğerini ilişkiye zorlamasının kanunda suç tipi olarak düzenlenmesi aile kurumunun kuruluş felsefesiyle,ailenin mahremiyeti ile bağdaşmaz.Ceza Kanunu’muzun ilgili maddeleri yukarıda(çoğaltabilirsiniz), eşin diğerine karşı suç olarak nitelendirilebilecek davranışları bunlardır, ancak evlilik içi tecavüz
Aile kavramıyla çelişmektedir.

Aile,eşlerin kendilerini tatmin etmek için uydurduğu meşru bir kurum değildir, masum ve mağdur olduğuna inanan/inanılan kimse için ceza hukuku anlamında da bir çok hukuki yol varken, eşler arasındaki mahrem ilişkiyi evlilik içi tecavüz olarak nitelendirmek ve bunu ceza kanununda suç tipi olarak düzenlemek isabetli değildir. Ne soruşturma-kovuşturma aşamasında, ne de yargılama aşamasında evlilik içi tecavüz kavramının kullanılması, hukuk,örf-adet,aile kurumu,ahlaki-insani değerlerle bağdaşmamaktır.
Kötüye kullanılabilecek (kullanılması kuvvetli ihtimal) bireysel özgürlükler yaratmak yerine, var olan kurumlarla (tabi iş sopa kullanmaya varırsa-ki toplumumuzda varıyor-) sorunlar çözümlenmeli, ahlaki değerler bu denli yıpratılmamalıdır.
Saygılarımla.