Mesajı Okuyun
Old 03-11-2003, 19:52   #16
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Basın Açıklaması-Türk Ceza Kanununda Kadının İnsan Hakları İhlalleri

TÜRK CEZA KANUNUNDA KADININ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ


BASIN AÇIKLAMASI

“Şimdi Türkiye’de bir kız tecavüze uğradığında değeri nedir? Toplum onu hor görüyor. Bu kıza kimse talip olmaz.”

Adalet Bakanlığı Danışmanı Prof. Dr. Doğan Soyaslan, Milliyet, 25.10.2003

“Tecavüz eden kişi ile evlenmek Türkiye’nin bir gerçeğidir. Hiç kimse bakire olmayan bir kadınla evlenmek istemez. Aksini savunan sahtekardır.”

Adalet Bakanlığı Danışmanı Prof. Dr. Doğan Soyaslan, Sabah, 23.10.2003

“TCK Tasarısı’nda hedefimiz kadınları yüzde yüz tatmin edecek yasalar çıkartmak değil...

Hem kadın ikinci sınıf muamele görmesin ama ayakları da yere bassın.”

Devlet Bakanı Güldal Akşit, Radikal, 22.10.2003

AKP Hükümeti’nin T.B.M.M.’ne sunduğu Türk Ceza Kanunu Yasa Tasarısı 20 Ekim 2003 tarihinde T.B.M.M. Adalet Komisyonu TCK Tasarısı Alt Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Kadın örgütlerinin yoğun kampanyasına, kadınların taleplerine ve Tasarı’nın hazırlık sürecinde Adalet Komisyonu ve diğer ilgili mercilere sunulan somut değişiklik önerilerine rağmen, TCK Yasa Tasarısı evrensel insan haklarına ve eşitlik ilkesine ters düşen, kadının insan hakları ihlallerini yasa eliyle meşrulaştıran düzenlemelerde hiçbir değişiklik yapılmadan komisyona geldi.


Kadının İnsan Hakları – YENİ ÇÖZÜMLER Vakfı olarak 2002 yılı başından beri Türk Ceza Kanunu’nun kadınların insan haklarını ihlal eden maddelerden arındırılması ve yeni TCK’nun çağdaş, uluslararası hukuk normlarına ve cinsiyet eşitliğine uygun bir şekilde çıkması için çalışıyoruz. Koordinasyonunu yürüttüğümüz TCK Kadın Çalışma Gurubu olarak, Tasarı’nın tümünü inceleyerek, görüşlerimizi ve Tasarı’da yapılması gereken değişikliklerle ilgili somut taleplerimizi belirledik. Hazırladığımız Kadın Bakış Açısından
Türk Ceza Kanunu başlıklı kitapçığı hükümet yetkililerine, milletvekillerine, ilgili sivil toplum kuruluşlarına ve basın mensuplarına gönderdik. Taleplerimizin bir kısmı, Sn. Aysel Çelikel’in Adalet Bakanlığı döneminde kurulan bir komisyon tarafından kabul edilerek Tasarı’ya alınmıştı. Ancak, AKP Hükümeti, kabul gören bu değişiklikleri Tasarı’dan çıkardı. Adalet Bakanı Sn. Cemil Çiçek, ne yazık ki bugüne kadar görüşme taleplerimize olumlu bir yanıt vermedi. Komisyonda geçen tartışmalardan da gördüğümüz gibi, hükümet ve temsilcileri, taleplerimizi göz ardı ederek, TCK Yasa Tasarısı’nda yer alan çağdışı maddeleri savunmaya devam etmekteler.


Devletin, tüm vatandaşların hak ve özgürlüklerini eşit şekilde koruma görevini hiçe sayan, töreleri yasalardan üstün tutan ve kadınların insan hakları ihlallerini meşru gören bu bakış açısı, yalnız kadınların değil, Türkiye’de yaşayan herkesin hak ve özgürlüklerini tehdit etmekte ve çağdaş, demokratik hukuk devleti tanımıyla çelişmektedir.


TCK Yasa Tasarısı’nın Adalet Komisyonu’nda görüşüldüğü bu günler Türk Ceza Kanunu reformu açısından belirleyici nitelikte. Örneğin, bu hafta içerisinde görüşülmesini beklediğimiz ve şimdiki haliyle “namus” saiki ile işlenen cinayetlerde failin cezasında dörte üçe varan indirim öngören Ağır Tahrik Maddesi (Madde 31) değiştirilmediği takdirde, TCK Tasarısı en temel insan haklarından biri olan yaşama hakkını korumaktan aciz kalmaya ve Türkiye’nin her yerinde, toplumun her kesiminden kadınların -ve bize göre, aslında cinayet işlemeye zorlanan erkeklerin de- kurban gittikleri “namus” cinayeti faillerine yasa eliyle “açık çek” vermeye devam edecektir. AKP hükümeti, AB 6. Uyum Paketiyle namus suçlarında indirim öngören yürürlükteki TCK 462. Madde’yi iptal etti. Oysa, şimdiki Tasarı’da korunan Madde 31’in içeriği, halen namus suçlarında indirim öngörerek, suçluları korumaya devam etmektedir. Bu çelişkili durum, namus suçlarını önleyecek çalışmalar yapacağını ilan eden AKP Hükümeti’nin, bu konuda dahi samimi olmadığının ve yalnız göstermelik düzenlemeler yaptığının bir göstergesidir.


Tasarı, bunun gibi kadınların yaşama haklarını, cinsel ve bedensel bütünlüklerini hiçe sayan suçların devam etmesine yol açacak bir çok düzenleme içermekte ve kadına karşı açıkça ayrımcılık yapan bir bakış açısı taşımaktadır. Evlilik içi tecavüzü, namus cinayetlerini, insan kaçırmayı, kadınlara karşı özel ve kamusal alanda ayrımcılığı meşrulaştıran TCK Tasarısı, kadın bedenini ve cinselliğini kadının kendisine değil; erkeğe, aileye, topluma mal eden tutumunu korumaktadır. Tasarı’nın bu haliyle
yasalaşması durumunda, töreler ve gelenekler yasaların üzerinde tutulmaya ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın eşitlik ilkesi ihlal edilmeye devam edecektir.


Hükümet’ten ve Meclis’ten, bir an önce TCK Yasa Tasarısı’nı kadının insan hakları ihlallerini meşrulaştıran çağdışı düzenlemelerden arındırmalarını bekliyoruz. Hükümetin ve tüm milletvekillerinin, temsil ettikleri nüfusun yarısını oluşturan kadınların taleplerini göz önünde bulundurarak, yeni Tasarı’nın, kadınların yaşam hakkına ve bedensel bütünlüklerine, uluslararası sözleşmelerce güvence altına alınan insan haklarına ve Anayasamız’da yer alan cinsiyet eşitliği ilkesine saygılı bir şekilde düzenlenip yasalaşması için gerekli adımları atmalarını talep ediyoruz.




KADININ İNSAN HAKLARI –YENİ ÇÖZÜMLER VAKFI