Mesajı Okuyun
Old 30-03-2007, 17:26   #9
Av.Duran Küçüköner

 
Varsayılan

Yargıtay haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarında ıslah yapılan miktar için faizi haksız fiil tarihinden
temerrüt söz konusu olan alacaklar için ise (örn:işçilik alacakları) ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesini kabul etmektedir.
İkinci parağraf için örnek HGK yukarıda Sayın Yüksel Eren tarafından yayınlanmıştır.

İlk parağraf için ise örnek aşağıdaki kararıdır.
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

Esas : 2003/13517
Karar : 2004/7473
Tarih : 05.07.2004

ÖZET : Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem gününden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ait olarak haksız eylem gününden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.

(818 sayılı BK. m. 98/2) (1086 sayılı HUMK. m. 87)

KARAR METNİ :
Taraflar arasında görülen davada Düzce Asliye 2.Hukuk Mahkemesi´nce verilen 16.5.2003 gün ve 1999/440-2003/269 s. kararın Yargıtay´ca tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkillerinin çocuklarının davalı şirkete ilişkin otobüste yolcu iken, meydana gelen kazada öldüklerini, davalı taşımacı şirketinin ferdi koltuk kaza sigortası yaptırmadığından işleten sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 1.000.000.000 TL. ölüm tazminatı limitinin ıslah dilekçesi ile de 500.000.000 TL. bakiye ölüm tazminatı limitinin olay gününden itibaren temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davaya yanıt vermemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara göre, 1.000.000.000 liranın olay, 500.000.000 liranın ıslah gününden itibaren temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

Yolcunun ölümüne neden olmak, esasen haksız eylem niteliğinde olup, haksız eylemlerde borçlunun temerrüde düşürülmesinin gerekmediği ve B.K.nun 98/2 nci madde hükümü uyarınca sözleşmeye aykırılık hallerinde de haksız eyleme ait hükümlerin uygulama alanı bulabileceği de açıktır.

Dava, fazlaya ait haklar saklı tutularak açılmıştır. Davacı, kısmi davada saklı tuttuğu fazlaya ait haklarını, ek bir dava açarak isteyebileceği gibi, dava konusunun artırılmasını önleyen HUMK.nun 87/son cümlesinin Anayasa Mahkemesi´nce iptal edilmesi karşısında, aynı davada ıslah dilekçesi verip, harcını yatırmak suretiyle de talep edebilir. Kısmi davanın, dava konusunun dava edilmeyen bölümü için borçluyu temerrüde düşürmeyeceği uygulamada yargısal kararlarla benimsenmektedir. Ne var ki, somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem gününden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ait olarak haksız eylem gününden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. YHGK.nun 5.3.2003 gün ve 9-76/126 s. kararı da bu yöndedir.

O halde, mahkemece, ıslah edilen kısım itibariyle de istek gibi olay tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, arttırılan kısım için yazılı gerekçelerle ıslah gününden itibaren temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.7.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.