Mesajı Okuyun
Old 12-06-2008, 13:10   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım

İİk 94. maddesine göre,"Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir." hükmü gereğince yetki belgesi almalısınız.

Ekte işinize yaracağını umduğum bir karar sunuyorum.

Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/3102

K. 2005/655

T. 10.2.2005

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Yüklenicinin Kararlaştırılan Bağımsız Bölümlere Hak Kazanabilmesi Arsa Sahiplerinin ile Yüklenici Arasında Yöntemine Uygun Olarak Düzenlenmiş Sözleşmeye Göre Edimlerini İfa Etmesi Koşulana Bağlı Olması )

• İSTİSNA SÖZLEŞMESİ ( Yapılan Sözleşmeye Göre İskan Ruhsatı Alma Yükümlülüğünün Yüklenici de Olması )

• TEMİNAT ( İki Nolu Bağımsız Bölümün Değerinin Eksik İşler ve İskan Ruhsatı Alınması ile İlgili Masrafları Karşılamaya Yetmeyeceği Anlaşıldığından Davalıların On Nolu Bağımsız Bölümü Teminat Olarak Tutmakta Haklı Olması )

2004/m.94

818/m.355


ÖZET : Yanlar arasında ( 2 ) ve ( 10 ) nolu bağımsız bölümlerin yükleniciye ait olacağı uyuşmazlık konusu değildir. Ancak yüklenicinin kararlaştırılan bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi arsa sahipleri ile yüklenici arasında yöntemine uygun olarak düzenlenmiş sözleşmeye göre edimlerini sözleşmeye uygun şekilde ifa etmesi koşuluna bağlıdır.
Bu durumda ( 2 ) nolu bağımsız bölümün değerinin eksik işler ve iskan ruhsatı alınması ile ilgili masrafları karşılamaya yetmeyeceği anlaşıldığına göre, bu bağımsız bölümün tescili de istenmediğinden davalıların ( 10 ) nolu bağımsız bölümü teminat olarak tutmakta haklı olduklarının kabulü gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı Osman Karagöz, Cevriye Karagöz, Cavit Karagöz, Cevahir Kafa ( Karagöz ) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, davacı Kazım Genç'in Aksantaş İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.den olan alacağı nedeniyle başlattığı ve kesinleşen icra takip dosyasında İİK.nun 94/2 maddesine göre aldığı yetki belgesine istinaden yüklenici şirket ile davalı arsa sahipleri arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yüklenici şirkete devredilmesi gereken ( 2 ) ve ( 10 ) nolu bağımsız bölümlerin arsa sahipleri adına olan tapu kayıtlarının iptali ile yüklenici şirket adına tescili istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ( 2 ) nolu bağımsız bölüm hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, ( 10 ) nolu bağımsız bölümle ilgili davanın kabulü ile bu bağımsız bölümün yüklenici şirket adına tesciline karar verilmiş, verilen karar davalılar Osman, Cevriye, Cavit ve Cevahir vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında ( 2 ) ve ( 10 ) nolu bağımsız bölümlerin yükleniciye ait olacağı uyuşmazlık konusu değildir. Ancak yüklenicinin kararlaştırılan bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi arsa sahipleri ile yüklenici arasında yöntemine uygun olarak düzenlenmiş 30.11.1993 tarihli sözleşmeye göre edimlerini sözleşmeye uygun şekilde ifa etmesi koşuluna bağlıdır. Sözleşmenin 9. maddesinde yükleniciye ait olacak bağımsız bölümlerin aşamalı devri öngörülmüş olup, son iki daireden birinin inşaat bitiminde, son dairenin de iskan alındığında devredileceği ( satış yetkisi verileceği ) kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu maddesine göre iskan ruhsatı alma yükümlülüğünün yüklenici de olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre iskan ruhsatı alınmadığı anlaşıldığı gibi inşaatta eksik işler bulunduğu SSK ve vergi borçları da olduğu iddia edilmiş, bilirkişi kurulu raporunda bu hususlar araştırılıp yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmediği ve ( 2 ) nolu bağımsız bölümün bu eksiklikler ile yapılacak masrafları karşılamayacağı saptanmıştır.
Bu durumda ( 2 ) nolu bağımsız bölümün değerinin eksik işler ve iskan ruhsatı alınması ile ilgili masrafları karşılamaya yetmeyeceği anlaşıldığına göre, bu bağımsız bölümün tescili de istenmediğinden davalıların ( 10 ) nolu bağımsız bölümü teminat olarak tutmakta haklı olduklarının kabulü gerekir.
Yerel mahkemece davanın reddi yerine, bilirkişi raporundan ayrılma nedenleri gösterilmeden ( 2 ) nolu bağımsız bölümün teminat olarak bırakılması yeterli görülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 10.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/1331

K. 2002/1777

T. 11.4.2002

• İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDEN YETKİ BELGESİ ALINMAMASI ( Yargılama Yapılmasının Usule Aykırılığı )

• DAVACILARIN AD VE KİMLİKLERİNİN GÖSTERİLMEMESİ VE VEKALETNAMELERİN DENETLENMEMESİ ( Yargılama Yapılmasının Usule Aykırılığı )

• VEKALETNAMELERİN DENETLENMEMESİ VE DAVACILARIN AD VE KİMLİKLERİNİN GÖSTERİLMEMESİ ( Yargılama Yapılmasının Usule Aykırılığı )

• TAKİP HUKUKUNDA İLKE ( Alacaklı ve Borçlunun Hak ve Hukukunun Dengeli Biçimde Himayesi Suretiyle Borcun Ödenmesi )

1086/m.388

2004/m.94


ÖZET : İcra Müdürlüğünden alınması gereken yetki belgesinin alınmaması, davacıların ad ve kimliklerinin gösterilmemesi ve vekaletnamelerin varlığı denetlenmeden yargılama yapılması usule aykırıdır.
Takip hukukuna dayanan davada ilke, alacaklı ve borçlunun hak ve hukukunun dengeli biçimde himayesi suretiyle borcun ödenmesidir. Bağımsız bölümün tercihinde borçlunun da iradesine başvurulmalı, yararına olanı ve taraflar arasında aidiyeti çekişmesiz olanı tercih edilerek hükme varılmalıdır. Taşınmazın birinin haciz ve satışı ile borç karşılandığında diğeri haczedilemeyeceğine göre, açılan davada da çekişme bulunduğu gözetilerek dava sonuçlandırılmalıdır.
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı Mustafa tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Mustafa'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- İİK.nun 94.maddesine göre açılan davada davacıdan bu madde hükmünce İcra Müdürlüğünden alınması gereken yetki belgesinin alınmaması ve HUMK, 388.md. hükmünce kararda ad ve kimliklerinin gösterilmesi zorunlu olan davacıların belirtilmesi için davacı vekiline mehil verilip, vekaletnamelerin varlığı da buna göre denetlenmeden yargılama yapılması usule aykırıdır.
3- Kabule göre de: İİK. 94.md.ce yetkili kılınan alacaklının açacağı davada amaç borçluya aidiyeti saptanan taşınır, taşınmaz mal üzerinden icra takibi neticesi alacağın tahsilinden ibarettir. Takip hukukuna dayanan dava olmakla ilke, alacaklı ve borçlunun hak ve hukukunun dengeli biçimde himayesi suretiyle borcun ödenmesidir. Somut olayda davalı borçlu adına intikali istenen bağımsız bölümlerin her birinin rayiç bedeli saptanıp takip konusu borcu karşılayıp karşılamadığı araştırılmamıştır. Bu araştırma yapılmalı, sonunda bağımsız bölümlerden birinin borcu karşılayabileceği anlaşılırsa diğeri için dava reddedilmelidir. Bağımsız bölümün tercihinde borçlunun da iradesine başvurulmalı, yararına olanı ve taraflar arasında aidiyeti çekişmesiz olanı tercih edilerek hükme varılmalıdır. Taşınmazın birinin haciz ve satışı ile borç karşılandığında diğeri haczedilemeyeceğine göre, açılan davada da çekişme bulunduğu gözetilerek dava sonuçlandırılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar gözden kaçırılarak her iki bağımsız bölüm hakkında iptal ve tescil kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda ( 2 ) ve ( 3 ). bentlerde açıklanan sebeplerle davalı Mustafa lehine ( BOZULMASINA ), ( 1 ). bent gereğince sair temyiz itirazlarının reddine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı Mustafa'ya geri verilmesine 11.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.