Mesajı Okuyun
Old 24-08-2017, 11:23   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. İcra takibine karşı menfi tespit davası açılabilir.(İİK 72)
2.Takipten sonra açılacak menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez.Ancak borcun tamamının icra veznesine yatırılması ve hakimin takdir edeceği %15 den az olmamak üzere teminatında yerine getirilmesi halinde dava sonucuna kadar veznedeki paranın alacaklıya ödenmemesi kararı verilebilir.
3.Açılan menfi tespit davasında takip konusu borcun bulunmadığının ispatı gerekir. Takip konusu senet mehir senedi de olsa bono şeklinde düzenlendiğinden bonolara (kıymetli evrak) ve usuldeki senetlere ait hüküm ve kurallar uygulanacaktır.TTK hükümleri çerçevesinde bonoların cirosu mümkündür. İmza inkarında bulunulmadıkça senetlerde "açığa imza,beyaza imza" denilen kural uygulanır. Borçlu senedin bazı kısımlarını yazmayarak eksik olarak alacaklıya vermiş ise o kısımların alacaklı tarafından yazılmasına izin vermiş sayılır. Senedin tarihinin düzenleme yerinin yada başka bir kısmının alacaklı tarafından aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Tanıkla ispat edilemez. Hukuk mahkemelerinde geçerli olan bu kural sanırım ceza yargılamasında da uygulanır.
Sonuç olarak ; menfi tespit yada istirdat davası açılmasına açılır ama borçlu olunmadığına dair iddianın ispatında olumsuzluklar bulunduğunu ifade etmek istedim.(ayrıca bkz http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=22673)