Mesajı Okuyun
Old 08-02-2017, 15:07   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/19669
Karar: 2010/1150
Karar Tarihi: 21.01.2010


TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - AİLE KONUTU OLAN TAŞINMAZIN SATILMASI - DAVANIN TAŞINMAZIN DEVİR ÖNCESİ MALİKİ OLAN DAVACININ KOCASININ HUKUKİ DURUMUNU ETKİLEDİĞİ - KOCANIN DAVAYA DAHİL EDİLMESİ - EKSİK HASIMLA HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZ OLUŞU

ÖZET: Dava, taşınmazın devir öncesi maliki olan davacının kocası M. O.’ın hukuki durumunu etkilemektedir. Adı geçen şahsın davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik hasımla yargılamaya devam edilip hüküm kurulması doğru olmamıştır.

(4721 S. K. m. 194) (1086 S. K. m. 186)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dava Türk Medeni Yasasının 194. maddesinde düzenlenen aile konutu olan taşınmazın satılmış olması sebebiyle tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.

Dava, taşınmazın devir öncesi maliki olan davacının kocası M. O.’ın hukuki durumunu etkilemektedir. Adı geçen şahsın davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik hasımla yargılamaya devam edilip yazılı biçimde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

2- Dava konusu taşınmaz davalı tarafından dava sırasında üçüncü kişilere devredilmiştir. Mahkemece Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 186. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken bu hususun nazara alınmaması da usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarda 1, 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre de sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 tarih içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 21.01.2010

KARŞI OY YAZISI

Davalı, dava konusu taşınmazı cebri icra ile iktisap etmiş (TMK. m. 705/2), tapu kütüğünde adına sicil oluştuktan sonra da dava dışı üçüncü kişiye satmıştır. Taşınmazın cebri ihale yoluyla davalıya satışında önce davacı ile kocasının aile konutu olduğunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Aile konutunun hak sahibi eş tarafından sair eşin açık rızası bulunmadıkça devredilemeyeceğine ait Türk Medeni Yasasının 194/1. maddesinde yer alan hüküm, ancak iradi tasarruf işlemleri için geçerlidir. Cebri icra ile gerçekleşen devirler bu hükmün dışındadır.

Bu itibarla 194’e dayalı bir geçersizlik iddiası cebri ihale ile taşınmazı iktisap eden davalıya karşı ileri sürülemez. İktisabı sağlayan cebri ihale işlemi ve dayanağı icra takibi iptal edilmedikçe, sair bir ifade ile davalının üzerindeki tescil, hukuki sebepten yoksun (yolsuz) hale gelmedikçe, taşınmazı davalıdan devralan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının hukuken bir önemi de bulunmamaktadır. Çünkü o taşınmazı malikinden devralmıştır. Öyleyse davacı, taşınmazı cebri ihale ile iktisap etmiş olan davalıdan devralan üçünü kişiye karşı da 194/3’teki şerhten kaynaklanan bir hakkını dermeyan edemeyecektir. Hukuki durum böyle olunca, davacının eşinin ve davalıdan bu taşınmazı devralan üçüncü kişinin davaya dahil edilmesi, davanın sonucuna etkili olmayacaktır. Bu bakımdan hükmün açıklanan nedenlerle onanması gerektiği düşüncesindeyim. Değerli çoğunluğun bozma düşüncesine iştirak etmiyorum. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı