Mesajı Okuyun
Old 18-06-2007, 14:28   #2
uye8490

 
Varsayılan

Mesleğe başladığım ilk günlerde ,çıktığım ilk hacizde araç parasını ödedikten haciz aracı uygun bir yerde inmem için durdu.Gerek araçta bekleyen meslektaşlarım gerekse icra memurlarının yüzüme tuhaf tuhaf bakmalarına bir anlam veremedim önce.
"Avukat hanım inmiyor musunuz?"sorusuna benim de "paranın üstünü bekliyorum",diye cevap vermem ben hariç araçta bekleyen herkesin üzerinde adeta bir şok etkisi yarattı.

Meslektaşlarımın belli belirsiz gülümseyişlerini de görünce "acaba paranın üstünü istemenin bir prosedürü ve bu konuda yerleşmiş bir teamül mü var" diye düşünmekten kendimi alamadım. Paramın üstünü aldım.

Ancak ilerleyen günlerde aynı icra dairesinde aynı memurlarla tekrar hacze çıkınca anladım bu konuda yerleşmiş teamülü.Ben meğer o gün "kral çıplak"demişim."Kral çıplak" demenin de bir bedeli varmış meğer,bu da gidilen her hacizde ,yol üstü olmasına rağmen,muhafaza olmamasına rağmen,aciz vesikası alabilmek için menkul mal bulunmadığını tespit amacı taşımasına rağmen hep en sona bırakılmakmış.İstanbulla ilgili hatırladığım traji-komik anıların arasında baş köşeyi tutuyor bu akşama kadar icra minübüsünde o mahalle senin bu mahalle benim gezmelerim.