Mesajı Okuyun
Old 24-06-2010, 11:44   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Anlatımınıza göre, süt parası BK.65 kapsamında değerlendirilemeyecek nitelikte olup, hukuka uygun bir kazandırmadır. Kaldı ki aşağıdaki Yargıtay kararında da beliritldiği üzere şikayetten vazgeçmek amacıyla verilen paralar bile BK.65'e aykırı sayılmamaktayken, bir tür düğün hediyesi niteliğinde olan süt parasının hukuka aykırı veya bedelsiz olduğunu iddia etmek abes olur. Bu itibarla kanaatimce rıza ile verilen bu senedin geri alınması mümkün değildir.



Alıntı:
Yazan Av.bozkara
Müvekkil( koca) eşi ile evlenirken eşinin ailesi tarafından kendisine 2 adet boş senet imzalatılmıştır. (Anadoluda Süt parası denen ve teminat olarak alınan paraya karşılık olarak)
Taraflar 1,5 yıllık evlilerdir ve şu anda henüz 40 günlük bir bebekleri vardır. Müvekkilin kendi ailesi memlekettedir ve kızın ailesi ile altlı üstlü oturmaktadırlar. Kızın ailesi de her fırsatta müvekkil ve eşinin iç işlerine karışmaktadır. Şu anda kız annesinin tesirinde kalarak ortada müvekkilimden kaynaklanan hiçbir sebep yokken boşanmak istemektedir. Hatta müvekkilin eşyalarını çalıştığı markete göndermişlerdir. Müvekkili ise müşterek eve almamaktadırlar. Müvekkil 2 gündür çalıştığı süper markette yatmaktadır. Yıllarca gurbette çalışan ve kimsesi olayan müvekkil gerçekten içler acısı durumdadır. Şu anda kız ve ailesi "eğer istediğimiz şartlarda anlaşmalı boşanmaya varmazsan senetleri tefeciye veririz, icraya koyarız" diyerek kendisini tehdit etmektedirler.

Şu halde bu senet henüz işleme konmadan ve üzeri doldurulmadan geri alabilmek için nasıl bir hukuki süreç yürütebiliriz?

Müşterek eve alınmayan müvekkil bu evde yaşamaya devam etmek istemektedir. Eve girebilmek için ne yapmalıdır?




Alıntı:

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 1988/141

K. 1988/543

T. 5.2.1988

• ALACAK DAVASI

• YASAYA VE AHLAKA AYKIRILIK

818/m.65

DAVA VE KARAR : Davacı, davalının kızı Ayşe'nin kendi oğlu Ali ile kaçtığını, Ayşe ve Ali'nin halen birlikte yaşadıklarını, buna rağmen Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nde oğlu Ali aleyhine açılan davanın devam ettiğini, davalının oğlu Ali aleyhinde davacı olmaması için kendisinden 110.000 lira aldığını, buna rağmen şikayet ve davasından vazgeçmediğini ileri sürerek, 110.000 liranın geri alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davasından vazgeçmek üzere davacıdan 110.000 lira aldığını, ancak vazgeçmeye rağmen kamu davasının devam ettiğini, davacının kızının da oğluyla evlenirken 80.000 TL. süt parası verdiğini, bunun dava edilen tutardan indirilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece hukuka ve ahlaka aykırı bir amaç için verilen paranın geri alınamıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının oğlu Ali ile davalının kızı Ayşe'nin birlikte kaçtıkları, ve bu nedenle davacının oğlu Ali aleyhine Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1984/219 esas sayılı dosyasıyla zorla kız kaçırmak, ırza geçip kızlık bozmak ve bu suça iştirak suçlarından dolayı dava açıldığı ve mahkemece 26.2.1985 tarihinde TCK. nun 416/3, 418/2, 80, 59, 430/2. maddeleri gereğince mahk–miyetine karar verilerek Yargıtaydan da geçmek suretiyle kesinleştiği ve davalının şikayetinden vazgeçmek üzere 110.000 TL. almasına rağmen bu taahhüdünü yerine getirmediği uyuşmazlık konusu değildir.
Öte yandan gerek öğretide ve gerek uygulamada da kabul edildiği gibi kızı kaçırılan kimsenin bir miktap para karşılığı şikayetinden vazgeçmeyi taahhüt etmesinde kanuna ve ahlaka aykırı bir yön bulunmadığı gibi verilen bu paranın geri alınması isteğine ilişkin davaya da BK.65. maddesinin uygulamaya yeri yoktur. O halde mahkemece bu yön gözetilerek isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine bazı düşüncelerle davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.